Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Algılatmak işi
"algılatma" kelimesinin kullanım örnekleri.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Karakaya, matematik kitabı yazma sürecinde karşılaşılan temel sorunlardan ikisinin kavram algılatma ve uygun model seçimi olduğunu vurgulayarak, bu problemlerin çözümünde öğrencilerin öğrenme düzeyine göre reel hayat verilerinden azami faydalanması gerektiğini belirtti.
Bu kitap Atatürk’ü bugünden tekrar bir algılama çabasıdır" şeklinde yer verilen ifadelerle de söz konusu çizgi romanın, Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili bir hesaplaşma ürünü olduğunun ve Mustafa Kemal Atatürk’ü bugüne kadar algılanandan farklı bir biçimde algılatma amacı taşıdığının, bu saikle yayınlandığının açık bir biçimde ortaya konulduğu belirtildi.
Kitabın önsözünde de "çizgi romanın, Atatürk’le ilgili bir hesaplaşma ürünü olduğunun ve Atatürk’ü bugüne kadar algılanandan farklı bir biçimde algılatma amacı taşıdığının" ifade edildiği kaydedilen suç duyurusunda, Alpay ve Keşoğlu’nun, "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" ettiği savunulmuştu.
Batı dünyası ve onun işbirlikçilerinin dünyanın birçok yerinde yaşanan, özellikle İslam coğrafyasının etkilendiği ölümlere, yürütülen baskıcı politikalara, darbelere sessiz kalmakla yetinmeyip çanak tutması, islamofobi gibi kavramlarla İslam’ı ve Müslümanları terörün bir parçası gibi algılatma çabaları, korku politikalarının bir unsuru olarak hala sürdürülmektedir.
Yoğun bir çalışma içerisindeyiz ama bunu algılatma oranımız henüz düşük.