Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Alkışlama işini yaptırmak
"alkışlatmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ben de Eto’o gibi futbolcularla devam etmek isterdim, taraftara kendimi alkışlatmak isterdim ama devam edemezdik” şeklinde konuştu.
Teknik Direktör Koeman Galatasaray ve Anderlecht maçının kahramanını tribünlere alkışlatmak istiyordu.
Oyuncusuyla yaklaşık 10 dakika birebir görüşme gerçekleştiren Tudor’un, “Çok mücadele ettin, seni alkışlatmak için kenara aldım” dediği öğrenildi.
Bu salonda bugün acısı meydanlarda yuhalatılmış bir anayı, Berkin Elvan’ın annesini alkışlatmak istiyorum” dedi.
Bu salonda bugün acısı meydanlarda yuhalatılmış bir anayı, Berkin Elvan’ın annesini alkışlatmak istiyorum.
Hollandalı yıldızın sezonun ikinci yarısından beri fedakarlık yaparak oynadığını dile getiren tecrübeli hoca, "Wesley'i alkışlatmak istemiştim.
Bütün ‘suçu’ canlı yayına bağlanan bir öğretmenin lafını kesmemek, bir de ‘çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın’ cümlesini alkışlatmak.
Hamza Hoca, “Sneijder’i alkışlatmak istedik ancak golü yiyince planlarımızı değiştirdik.
Ömrü billah CHP’ye saldırmış, binlerce yazılar yazmış FETÖ’den tutuklu bir gazeteciyi, miting meydanında alkışlatmak ne derece doğru ve nasıl içe sindirilip, kabul görecek bir durumdur?
Karşısında o kadar etkisiz bir rakip vardı ki, oyuncu değişiklikleri sonlara doğru oldu, bunun nedeni de Van Persie gibi oyuncularını alkışlatmak içindi.
Ben bu yüzden bu sahneye ekibimi davet ederek alkışlatmak ve ödülü gerçek sahipleri ile paylaşmak istiyorum’’ dedi.