Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, anatomi Kana al rengini veren, çekirdeksiz,
yuvarlak, küçük hücre, eritrosit
"Kanın her milimetreküpünde beş milyon kadar alyuvar bulunur."
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
Omurgalı hayvanlarda kanın biçimli elemanlarının çoğunluğunu oluşturan, yandan bakıldığında içbükey disk biçiminde, üstten bakıldığında yuvarlak, ancak deve ve lamada oval olan, memelilerde çekirdeksiz olmasına karşın kanatlı, sürüngen, balık ve kurbağalarda çekirdekli olan, çapı hayvan türlerine göre 4-9 mikrometre arasında değişen, bileşimindeki hemoglobinle kana kırmızı rengi veren ve en önemli görevleri içerdiği hemoglobinle akciğerlerden dokulara oksijeni, dokulardan akciğerlere ise karbondioksiti taşıyan ve yüzeylerinde bulunan antijenlerle kan gruplarının belirlenmesini sağlayan kırmızı kan hücreleri, kırmızı kan küresi, alyuvar, <�İ>RBCİ>. İnsan ve bazı hayvan türlerinde alyuvar sayıları (x106 /mm3 olarak); insan (E): 5.4 (4.5-6.0), (K): 4.8 (4.0-5.5), at: 9.5 (6.5-12.5), sığır: 7.0 (5.0-10.0), koyun: 12 (8.0-16.0), keçi: 13 (8.0-18.0), köpek. 6.8 (5.5-8.5), kedi: 7.5 (5.0-10.0).
Biyoloji Terimleri Sözlüğü
(Yun. erythros:kırmızı; kytos: hücre) Omurgalı hayvanların kanında bulunan, memelilerde yuvarlak ve çekirdeksiz, sadece lama ve devede diğer omurgalılarda olduğu gibi, oval ve çekirdekli olan, içindeki hemoglabinle oksijeni bağlayarak taşınmasını sağlayan kırmızı renkli kan hücresi. Kırmızı kan hücresi, eritrosit.
Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
Genellikle yuvarlak ve çekirdeksiz, balık ve bazı canlılarda oval ve çekirdekli olan, yapısında oksijen bağlama yeteneğine sahip hemoglobini bulunduran kırmızı renkli kan hücresi, eritrosit, kırmızı kan hücresi.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(biyoloji)
Zooloji Terimleri Sözlüğü
(karşılık: eritrosit), (Yun. erythros = kırmızı,Yun.kytos = boşluk) Omurgalı hayvanların kanında bulunan ve hemoglobin kapsayan al renkli kan gözesi.
Vikipedi
Alyuvar, kırmızı kan hücresi veya eritrosit, kanda en çok sayıda bulunan hücre türüdür ve omurgalı hayvanlarda akciğer veya solungaçlardan vücut dokularına oksijen taşınmasında başlıca araçtır. Alyuvarın tıbbi ismi olan eritrosit sözcüğü Yunanca erythros (kırmızı) ve kytos (oyuk) sözcüklerinden türemiştir. Alyuvarları olan çoğu canlıda oksijen taşımakta kullanılan molekül hemoglobin iken yumuşakçalar gibi bazı canlılarda bakır içeren hemosiyanin bulunur.
Alyuvarlar ilk kez 1658 yılında Jan Swammerdam tarafından oldukça ilkel bir mikroskop kullanılarak tanımlanmıştır.
Çağdaş bilim insanları laboratuvarda alyuvar geliştirebilmeyi başarmışlardır.Newscientist dergisi makalesi
"alyuvar" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kemik iliğinde bulunan kan yapıcı hücrelerin gelişimini tamamlamayarak anormal hücrelerin ortaya çıkması sonucu gelişen lösemi, kanda bulunan oksijen taşıyan alyuvar, mikroplarla savaşan akyuvar ve kanamaları durduran trombosit hücrelerinin azalması ile kendisini gösteriyor.
Toplanan kanlar öncelikle bazı testlerden geçer, kan gruplamaları yapılır ve kullanım amaçlarına göre alyuvar, akyuvar ve trombosit süspansiyonu olmak üzere kan ürünlerine ayrılır.
Kanda bulunan alyuvar ve akyuvar gibi şekilli elemanları dibe çökerken, trombositten zengin kısmı ise üste çıkar.
Kemik iliğinde bulunan kan yapıcı hücrelerin gelişimini tamamlamayarak anormal hücrelerin ortaya çıkması sonucu gelişen lösemi, kanda bulunan oksijen taşıyan alyuvar, mikroplarla savaşan akyuvar ve kanamaları durduran trombosit hücrelerinin azalması ile kendisini gösteriyor.
Kanda bulunan alyuvar ve akyuvar gibi şekilli elemanları dibe çökerken, trombositten zengin kısmı ise üste çıkar.
Toplanan kanlar öncelikle bazı testlerden geçer, kan gruplamaları yapılır ve kullanım amaçlarına göre alyuvar, akyuvar ve trombosit süspansiyonu olmak üzere kan ürünlerine ayrılır.
İlaçlar alyuvarların yıkımına katkıda bulunarak veya kemik iliğine doğrudan etki göstererek alyuvar yapımını baskılamak suretiyle anemi meydana getirebilir.
Testosteron, erkeklerde kemik yoğunluğu, kas gücü ve boyutu, cinsel güç ve alyuvar üretimini etkileyen önemli bir hormon.