"anlaşabilme" ne demek

"anlaşabilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ayrıca Bulgaristan'a da gittiğimizde orada meslektaşlarımızla anlaşabilme imkanımız olacak.

Anadolu’dan az sayıda üniversitenin katıldığı fuarda HKÜ, dünyanın çeşitli üniversiteleriyle ve katılımcılarıyla birebir görüşebilme ve anlaşabilme fırsatını değerlendirdi.

Birbirimizi anlama derdi, daha iyisini başarabilme derdi, hakkaniyetli, bir yolculuğu birlikte her konuda anlaşamasak bile anlaşabilme ve birbirimizi anlayabilme sorumluluğunu önümüzdeki süreçte daha iyi yerine getirebiliriz.

Aynı dili konuşmadan anlaşabilme ve paylaşabilme fırsatı yakalıyorlar.

Oysa insanları birbirine yaklaştıran şey aralarındaki iletişimdir, anlaşabilme gücüdür.

Gençlerimiz, Bursa’yı ziyaret eden turistlere alışverişlerinde yardımcı olma, kendi dillerinde onlarla anlaşabilme ve kültürümüzün incelikleri hakkında bilgi verebilme gibi özellikli bir işi yıllardır yapıyorlar.

Bu eğitimi alan gençler bulundukları ortamda karşılaştıkları işitme engelli vatandaşlarla kolay anlaşabilme imkanına kavuşacaklardır.

Türkçe düşünüp, Türkçe konuşup, Türkçe anlaşabilme imkanımız varken başkalarının diline, kültürüne öykünerek, özenerek onların kelimelerini kullanmak, kavramlarını kullanmak bize çok fazla bir katkı sağlamayacak.

Türkçe’nin iyi bir anlaşma aracı olduğuna değinen Kavruk, konuşmasına şöyle devam etti: "Hiçbir başka dile, hiçbir başka kelimeye ihtiyaç hissetmeden Türkçe ile anlaşabilme imkanına sahibiz.