Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Arama ihtimali veya imkânı bulunmak
- Aramaya gücü yetmek
- Arama becerisi bulunmak
"arayabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Trafik çilesini çözmek ve araçları ayrıntılı arayabilmek için Atatürk Havalimanı’nın giriş kısmına bugün teknisyenler araçların geçeceği büyüklükte X-Ray cihazı kurmaya başladı.
Seyahat firmasının o bölgeye kaç yıldır tur gönderdiği, tur takvimi, yurt dışı seyahat ise vize sorumluluğu gibi bir çok etkenin göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret eden Göz, şu bilgileri verdi: "Sonradan hak arayabilmek için seyahat acentesinin tur düzenlemeye yetkili olup olmadığı www.
Araç yığılmasını çözmek ve araçları ayrıntılı arayabilmek için Atatürk Havalimanı girişinde araçların geçeceği büyüklükte X-Ray cihazı kurulmaya başlandı.
Dava harçlarını yatıramayan, avukatlık paralarını ödeyemeyenlerin, haklarını arayabilmek için dava açamadıklarını vurgulayan Mehmet Demir, “Müvekkillerimin isteği üzerine bankalarla görüştüm, pos cihazı aldım ve kredi kartıyla ödeme işlemi başlattım.
Hakkımı daha iyi arayabilmek ve maalesef yurdumuzda adalatin bittiğini her ne kadar inanmasam da kaçarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde adaletin tecelli edebilmesi için yurtdışında bulunan avukatlarla birlikte çalışarak sadece kendimi değil, diğer tüm arkadaşlarımın da hakkını arayacağımı değerlendirdim.
Korkuyla evde oturan kardeşimi dışarıya çıkardım ve itfaiyeyi arayabilmek için komşularımdan yardım istedim.