"artmak" ne demek

"artmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Geçen yıla kadar olan önceki 13 yılın 6’sında fiyatlar artmak yerine düşmüştü.

Operasyonel giderlerimiz artmak durumunda kaldı ve bu bize önemli bir miktar zarar olarak yansıyacak.

Tarımsal üretimde esas amaç hem bugün hem de gelecek için birim alanında sürekli ve fazla ürün almak olduğuna göre, tarım topraklarımızın verimliliğini artmak ve üretken durumda tutmak zorundayız.

Eminim ki onlarında ilerleyen süreçlerde bu heyecanları artmak suretiyle spora, futbola karşı olan duyarlılıklarını geliştirmek ve sporla onları daha iyi bir noktaya taşımak mümkün olacak.

İSTANBUL (AA) - Setur'un üniversiteli gençlerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığını artmak amacıyla düzenlediği paneller ilgi gördü.

İl Milli Eğitim Alagöz, toplantı sonrası gündeme alınan konular ile ilgili yaptığı açıklamada, 2017-2018 eğitim öğretim yılında öğrenci başarısını artmak için bir takım önlemler alınacağını ifade ederek, “Okul denetim ve rehberlik çalışmaları, değerler eğitimi, destek eğitim odaları, Nedim Ökmen Anadolu Lisesinde kurulacak olan ‘Eğitim Tarihi Müzesi’ için tarihi nitelik taşıyan araç gereç temini, öğretmen ve öğrencilerimize ücretsiz dağıtımı yapılan ders kitaplarının dışındaki diğer yardımcı materyallerin okullarımızda reklam ve tanıtımının yapılmaması ve kullanımı konusunda öğrencilerimize baskı yapılmaması, her ne ad altında olursa olsun öğrencilerden para talep edilmemesi, Suriyeli öğrencilerin Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonu kapsamında okul çağında bulunan hiçbir öğrencinin açıkta bırakılmadan e-okul sistemine kaydedilmesi ve başarılı bir eğitim için tüm önlemlerin alınması ile ilgili gündem maddeleri görüştük.

Özellikle diyaloglar uzadıkça ve ağırlaştıkça, bunları çalıştırma, inandırıcı kılma, oyuncunun ağzında sakil durmaması için harcanan çaba da artmak zorunda kalıyor, ister istemez.

Ailenin zayıfladığı, zedelendiği, vazifelerini yapamadığı zamanlarda gayri meşru serbest münasebetler artmak da, beden ve ruh sağlığı bozuk nesiller toplumu işgal etmektedir.

Öztürk Oran, şu anda yüzde 5,5-6 civarında seyreden katılım bankacılığının payının 2018'de en az 1,5-2 puan artmak zorunda olduğunu vurguladı.

Ama asılsız ihbar sayısı da artmak suretiyle asıllı ihbar oranı yüzde 99’dan 94’e düşmüştür" diye konuştu.

Sakat oyuncularımıza ekstra antrenman yaptırıyoruz” diye konuştu “Başarının kriteri sezon sonudur” Trabzonspor maçını da değerlendiren Korkmaz, “Herkesin performansı artmak zorunda.

Prim günü eksiği olmadığı halde asgari ücret üzerinden prim ödeyerek borçlananların emekli aylıkları artmak yerine azalabilir.

Ne yazık ki sessiz çığlıklar gün geçtikçe artmak da lütfen duyun sesimi, yapılan resmi başvurulara göre son 8 yılda kayıp çocuk sayısı 104 bin 531.