Güncel Türkçe Sözlük
-
-den Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak
"Duvardan atlamak. Hendekten atlamak." -
-den, -e Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü
gelecek bir biçimde kendini bırakmak
"Çukura atlamak." -
-e Binmek
"Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum." - S. F. Abasıyanık
-
-i Basında haberi zamanında verememek veya diğer
gazetelerden öğrenmek
-
-i Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı
bölümleri üstünkörü geçmek
-
-i Sınıfı okumadan geçmek
"Birinci sınıfı atladı." - İnmek
"Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu?" - S. F. Abasıyanık
-
-de Yanılmak, aldanmak
- Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Ayıklamak, toplamak, devşirmek.
"atlamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Edinilen bilgiye göre, Derebucak ilçesi yakınlarında faaliyet gösteren bir mermer ocağında işçi olarak çalışan Hasan Keteş (28), iddiaya göre taş kesimi esnasında arılama yapılan taşın üzerinden atlamak isterken kırılan parça taşın arasında kalarak sıkıştı.
Başka bir tıbbi sorunu atlamak ilerde telafisi zor sorunlara sebep olabilir.
O zaman, halkla basını ayıran paravanların üzerinden atlamak ve ittirmek suretiyle, herkes sahnenin en önüne geldi.
Köprü üzerinden nehre atlamak üzereyken bir vatandaş o anları cep telefonuyla görüntüledi.
Slovak ekibinin, Anderlecht karşısında sahadan beraberlikle ayrılması durumunda ise Fenerbahçe'ye son maçlar öncesi tur atlamak için Hırvat rakibi karşısında 1 puan yeterli olacak.
Sabit objeden atlamak, yer çekimsiz ortamı hissetmek, kuş gibi gibi süzülmek bağımlılık yarattı.
Ancak sıçramak ve seviye atlamak istiyorsak, üretimin niteliğini de artırmak durumundayız.
Herkes telaş içinde bakınırken, benim aklıma sadece denize atlamak geldi.
Bacaklarını uzatan kişilerin bacaklarının üzerinden atlamak ya da geçmek ise uğursuzluk olarak görülmektedir.
Edinilen bilgiye göre, okulu çevreleyen demir korkuluklardan atlamak isteyen Şerife S.