Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Atlama işini yaptırmak
- Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını
sağlamak
- Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak
"Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık." - T. Buğra
- Görüşmek, konuşmaktan kaçmak
- Savsaklamak
- Aldatmak
"Onları da ara sıra atlatanlar bulunur." - H. R. Gürpınar
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Aklını kaybetmek.
"atlatmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yani gençlik dönemini hasarsız atlatmak gençlerimizin kendi ellerindedir.
Belediye olarak kış mevsimini sorunsuz bir şekilde atlatmak istiyoruz.
Polis ekipleri, dün akşam saatlerinde, Malatya kara yolunda düzensiz göçmenleri taşıdığı düşünülen minibüs ile polis noktalarını atlatmak için öncü olarak kullanılan araca aynı anda operasyon düzenledi.
Polis ekipleri, dün akşam saatlerinde Malatya kara yolunda düzensiz göçmenleri taşıdığı düşünülen minibüs ile polis noktalarını atlatmak için öncü olarak kullanılan araca aynı anda operasyon düzenledi.
Gaziantepspor ve Bodrum Belediyesi Bodrumspor maçını kazanarak, önemli bir çıkış başlatan yeşil kırmızılı beyazlı takım, Kastamonu 1966 ile deplasmanda yapacağı maçı da kayıpsız atlatmak istiyor.
Bu sıkıntılı günleri atlatmak için reel ve finans sektörü el ele verdik.
Bu tür afetlerin tekrarlanabildiğine dikkati çeken Balkanlıoğlu, bunu hasarsız veya en az hasarla atlatmak için tedbirlerin alınması gerektiğini, bu yönde çalışmalar yürütüldüğünü sözlerine ekledi.
Beşiktaş'ta yönetim ve teknik heyet, şubat ayını en az hasarla atlatmak için kolları sıvadı.