Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Ayırma özelliği veya gücü olan
"Renk ayırıcı aygıt." -
isim, fizik Yüksüz elektrik devrelerini açıp kapayan
araç
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Birbiriyle karışmayan evreleri ayırmaya yarayan gereç ya da aygıt.
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
TV. Yinelenim ya da evre değiştirimini genlik değiştirimine çeviren diyod ve elektronik devrelerden oluşan bir düzen.
Otomobilcilik ve Motor Bilgisi Terimleri
Akımsaklarda artı, eksi yaprakları ayıran yalıtkan düzlem.
Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
Özellikle kimyasal çözümleme aygıtlarında, çeşitli özdekleri ayıran bölüm.
Uygulayım Terimleri Sözlüğü
(I)
genel uygulayım: Değişik üretim alanlarında katışık ürünlerin elverişlilerini seçip ayırma, ayıklama işini gören araç ya da aygıt.
madencilik: Madenlerin işe yarar bölümlerini ve parçalarını seçip ayırmada kullanılan aygıt.
"ayırıcı" kelimesinin kullanım örnekleri.
Belediyeden yapılan açıklamaya göre, caddede bazı sürücülerin refüjdeki yol şerit ayırıcı reflektörlü mantar dubalara zarar vererek karşı şeride geçmesi üzerine Büyükşehir Belediyesi Trafik Zabıta ekipleri harekete geçti.
Kısa süre içerisinde resmi açılışı yapılacak caddemizde maalesef kimi sürücüler tarafından refüjde kullanılan yol şerit ayırıcı reflektörlü mantar dubalara zarar verilmiştir.
Resmi açılış için gün sayan caddede bazı sürücülerin refüjdeki yol şerit ayırıcı reflektörlü mantar dubalara zarar vererek karşı şeride geçmesi üzerine harekete geçen Büyükşehir Belediyesi Trafik Zabıta ekipleri, sürücülerin tespit edilmesi için çalışma başlattı.
Kısa bir süre içerisinde resmi açılışı yapılacak olan caddemizde maalesef kimi sürücüler tarafından refüjde kullanılan yol şerit ayırıcı reflektörlü mantar dubalara zarar verilmiştir.
Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, ayırıcı makas yardımı ile öğrencinin ayağını sıkıştığı yerden kurtardı.
AK Parti olarak bizim alameti farikamız yani ayırıcı vasfımız işte şu karşımızdaki manzaradır.
TÜGVA Genel Merkezi etrafındaki diğer binalarda ayırıcı vasfı, her gün dolup taşan gençler olmalıdır.
TÜGVA Genel Merkezi'ni, etrafındaki diğer binalardan ayırıcı vasfının, her gün dolup taşan gençler olması gerektiğine işaret eden Erdoğan, bu konuda TÜGVA yönetimine güvendiğini, TÜGVA'ya gönül veren herkesin de meseleye bu şekilde baktığına inandığını söyledi.
Olay yerine gelen Balıkesir İtfaiye Daire Başkanlığı Karesi İtfaiye Grup Amirliği ekipleri, ayırıcı makas yardımı ile küçük Hülyanın bacağını, ağaçtan herhangi bir yaralanmaya meydan vermeden kurtararak öğrenciyi okul yetkililerine teslim etti.
Öğrencilerin büyük bir ilgiyle takip ettikleri eğitimde ürün etiketlerinde malın üretim yeri, ayırıcı özelliği, tüm vergiler dahil satış fiyatı, birim fiyatı ve üretim yeri Türkiye olan ürünlerin üzerinde yerli üretim logosunun olması gerektiğine de dikkat çekildi.
Basının bağımsız bir yapıda bulunduğu ve sansür edilemeyeceği şekliyle simgeleştirdiğimiz basındaki özgürlük anlayışı, hiçbir şekilde medya organ ve çalışanlarının kişisel çıkarları doğrultusunda , farklı kişi veya grupları delilsiz suçlama, töhmet altında bırakma, kişilerin toplum ve aile çevresinde küçük düşürülmesi, toplumdan ayırıcı ve iftira yapıcı nitelikte ortaya konulamayacağının bilinmesinin gerektiğine inanıyorum.
Ayrıca, mikroskop başında histopatolojik değerlendirme, neoplazi tanısına yaklaşım, tümör gradelendirilmesi ve ayırıcı tanılarla ilgili eğitim verilmiştir.
Vasıf Akın Uysal Hastalığın tanı ve ayırıcı tanısında, çevresel kandaki sitopeni, bisitopeni ya da pansitopeni sıklıkla myelodisplastik değişikler içeren, hücrelerden zengin , daha seyrek olarak da hücrelerden fakir kemik iliği bulguları, bazı alt gruplarda dalak büyüklüğünün varlığı, mutasyonlar, sitogenetik anomalilerin yardımcı olduğunu da belirtti.