Güncel Türkçe Sözlük
ayakta kalmak
- oturacak yer bulamamak
"Kadınlara yer vermek alışkanlığı da olmadığından, çok kez ayakta kalır." - E. Bener
- yıkılmamak, çökmemek
"Tek başına, yakınmasız ayakta kalabilmiş tüm kişiler gibi örtük bir bilgelik geliştirmişti." - E. Atasü
- değerini yitirmemek, önemini korumak
"Ömürleri boyunca hep kendilerini başkalarından sorumlu hissetmiş ve ancak böyle ayakta kalabilmiş insanlardan biriydi." - E. Şafak
Tarama Sözlüğü
ayakta kalmak
İşi ilerletemeyip yarıda bırakmak.