Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre
düzeltmek, doğrulamak
"Saati radyoya göre ayarlamak." - Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek
"Derken kamerayı bir başka sahneye ayarladık." - A. Kabaklı
- İşleri birbiriyle çatışmayacak veya zamanında bitirecek bir
biçimde düzenlemek
- Düzenlemek
"Kanunlar, vatandaşın hareket tarzını ayarlayan kaidelerden ibarettir." - M. Kaplan
- Kandırmak
"Babamı ayarlarsam sinemaya gideceğim."
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Ölçü aletlerinin derecelendirilmesi.
Ölçü aletlerinin hatasının bulunması.
Ölçü aletlerinin gelişi güzel seçilen ölçeğine karşı gelen mutlak değerleri deneysel olarak bulma işlemi.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(fizik)
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Tekdir etmek.
"ayarlamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Düzenleme araçları oldukça geniş olduğundan fotoğrafları ayarlamak için ayrı bir uygulama indirmek zorunda da değilsiniz.
Türk antrenörlerinin zekası, para bulmak, takım içindeki sorunları çözmek, olabilecek transferleri ayarlamak takım içindeki entropi ortadan kaldırmak, çünkü yurt dışındaki scout sistemi bizde yok, takım mühendisliğini yapmak ve kendi oyun felsefesini, sistemini bir an önce antrenmanlarla takımına kabul ettirmek ve sonucunda sahaya çıkıp başarıyı elde etmekle yükümlü.
Ebru sanatında suyun yoğunluğunu ayarlamak için kitre, sahlep, denizkadayıfı gibi malzemeler kullanılıyor.
Hayatı daha kolay hale getirmek için bulduğum en basit kurulum, ön kontrol halkasını pozlama telafisine ayarlamak ve hangi mod seçildiğine bağlı olarak diyafram veya enstantane hızını ayarlamak için arka kontrol halkasını kullanmaktı.
İrmiği az ya da çok kavurmak sonucun farklı olmasına sebep olacağından bu kıvamı iyi ayarlamak önemlidir.
Hatta MHRS hastane randevu sisteminin sağladığı olanaklar arasında müsaitlik durumlarını öğrenmek, doktor seçebilmek ve randevu saatlerini ayarlamak da bulunmaktadır.
AirPods ile, kablosuz kulaklığınızı ayarlamak ve kullanmak daha kolay.