Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Ayarlama ihtimali veya imkânı bulunmak
"Saygının ve sevginin dozunu iyi ayarlayabilmeli insan." - A. İlhan
- Ayarlamaya gücü yetmek
- Ayarlama becerisi bulunmak
"ayarlayabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bozuk bir uyku düzenini ayarlayabilmek için kuru üzüm garantili bir yöntemdir.
İdari Menajer Hasan Çetinkaya ve ekibinin bu organizasyonu ayarlayabilmek için yoğun mesai harcadığı bildirildi.
Oruç tutulan sıcak Ramazan ayında en çok dikkat edilmesi gereken ise yemekten çok su dengesini iyi ayarlayabilmek.
Konuşmasında esnasında sesi kısılan Başkan Çakır, sesi tonunu ayarlayabilmek için su içip, konuşmasına kısa aralar verdi.
Hani önemli olan mantıklı transferler yapabilmek, bütçe konusunda da iyi ayarlayabilmek lazım.
Bana kıyafet ayarlayabilmek için takımın kaptanları uğraştı ve bana kendi kıyafetlerinden verdi.
Bu nedenle farklı aydınlatma seçenekleri bir arada kullanılırken, ışığın şiddetini ayarlayabilmek adına dimmer anahtarlar tercih edilir.