Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
azaltmak
  • -i Az denecek bir miktara indirmek
    "İlk işleri kullandıkları renkleri azaltmak oluyor." - B. R. Eyuboğlu
  • Eskisinden az bir duruma getirmek
    "Dosta saygısızlık, dosttan çok saygısızın değerini azaltır." - N. Uygur
  • Etkisini yitirmesine sebep olmak, hafifletmek
    "Günlerdir kafasında, yüreğinde gittikçe artan ağırlığı biraz olsun azaltır mıydı bu?" - Y. Atılgan
Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terim
azaltmak

Bir paradan belirli bir bölümünü indirmek, suresinden önce geri verilen bir paranın indiriminden yapılan düşüm.

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
azaltmak

Sinema/TV. Azaltıcı yardımıyla ışık yeğinliğini azaltma işini gerçekleştirmek.

"azaltmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu nedenle deprem zararlarını azaltmak hatta mümkünse ortadan kaldırmak, toplumumuzda bu tehlikeleri algılatmak konusunda başta karar vericiler olmak üzere hepimize önemli görevler düşmektedir” diye konuştu.

Çevresel korunma semptomların düzelmesi için çevredeki allerjen ve irritanları engellemek, azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmayı amaçlayan önlemlerdir.

Girdi maliyeti azaltmak ve geliri artırılabilmek için ‘Üretici Birliği’ oluşturulmalıdır.

Farkındalığın artırılma çabalarının sarf edildiği, prematüre doğumları azaltmak ve prematüre bebekleri sağlıklı tutmak daha nelerin yapılabileceği tartışıldığı ortamlar oluşturmak için bugünler kutlanmakta” şeklinde konuştu.

Cari açığı azaltmak için yerli üretimi ve ihracatı daha da artırmalı ve gereksiz ithalattan kaçınmalıyız” dedi.

Hastanelerin bu şartları kaldıracak personel ve ambulansları yerine getirene kadar, daha önce vaka yoğunluğunu merkezde azaltmak adına önerdiğimiz ve müdürlüğünüz tarafından uygun görülüp kurulan 12 saatlik fazla mesai usulü C tipi Köstence ve Adalet istasyonları gibi, özellikle uzak ilçelerden başlanmak üzere yine fazla mesai usulü 17.

Özellikle bölgelerarası gelişmişlik farklarını azaltmak için önemli görülen teşvik sisteminde artık geliştirilmiş 6.

Trump yönetiminin Yemen'in savaş, hastalık ve kıtlıktan çektiklerini azaltmak için birçok adım attığını ifade eden Pompeo, Suudi Arabistan hedeflerini, sivil kayıpları en aza indirgeyecek biçimde geliştirmek için çaba harcadıklarını ve insani yardımları cömertçe desteklediklerini vurguladı.

Türengül, en büyük atılımı demetleme ve araç üretiminde kablo sarımında kullanılan, ısıya dayanıklı ve ses izolasyonu yapan bandı piyasaya sürerek yapacaklarını dile getirerek, Türkiye'de hedeflerinin bu alanda yerli ürün üreterek ithalatı azaltmak olduğunu kaydetti.

Diş hekimliği eğitimini bırakın bugün yaşandığı gibi değersizleştirmek ya da müfredatını azaltmak tam tersine diş hekimini ağız doktoru şeklinde mezun etmek noktasını hedef aldık.

Karanfil, ayrıca , şişkinlik , mide rahatsızlığı, dispepsi ve bulantıyı azaltmak için de oldukça yararlıdır.

Günde an az 2 litre su içerek hücreleri temizlemek, dolgunlaştırmak ve kırışıklıkları azaltmak mümkündür.

Ama yine de azaltmak için daha da düşürtmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Ekstremite yani uzuv kaybını azaltmak ve kalıcı hasarları önlemek için yaralanmalara acil müdahale edilmesi büyük önem taşıyor.

Borçluların kamuya olan borçlarının enflasyon oranında endekslenmek suretiyle ödenmesi, kamu ile olan mali ilişkinin belli bir plan dahilinde çözümlenmesi suretiyle faaliyetlerine devam edilmesine imkan verilmesi amacıyla hazırlanan kanun teklifi ile ekonomik kalkınmanın sürdürebilir şekilde devamlılığını temin etmek, yatırım ortamını iyileştirmek, özel sektörün kamuya olan borç yükünü azaltmak, maliye ve para politikalarının daha etkin şekilde kullanılmasının amaçlandığı bildirildi.