Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
kaabil -i taksîm, taksîmi kaabil olan.
"bölünebilen" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kültür Merkezi içerisinde ise 250 kişilik çok amaçlı bir salon, 380 kişi kapasiteli ikiye bölünebilen nikah salonu, sinema salonu yer alacak.
Yine bin kişinin aynı anda yemek yiyebileceği ve ihtiyaç duyulduğunda iki veya üçe bölünebilen bir balo salonu bulunmakta.
Kahkenin geçmiş yıllarda çocuklara ramazanı sevdirmek, oruca teşvik etmek, ödüllendirmek amacıyla oyuncak şeklinde de hazırlandığını anlatan Aslansoy, sonradan şu andaki yassı, kolay bölünebilen haliyle yapılmaya başlandığını kaydetti.
Arka kısımdaki farklı bölünebilen kapıları, yumuşak kaplama yüzeyleri ve premium teknolojilerine sahiptir.
Diyelim ROKETSAN'ın ürettiği bir üründe kullanılan parçalar var, bölünebilen en küçük parçalar anlamında söylüyorum, veya ASELSAN'ın ürettiği başka bir üründe parçalar var, birçok üründe aslında mikro düzeydeki parçaların benzer ve eşit olduğunu görüyoruz.
Ayrıca, klorlu ortamlara direnç gösteren, klorlu ortamda bölünebilen pek çok Mantar türü mikroorganizma ile vajinal bölge enfeksiyonlarının ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.