"bürünmek" ne demek

"bürünmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Artık devletten sadece isteyen değil, devletin ilgili kurumlarına rehberlik yapan bir Oda kimliğine bürünmek zorundayız.

Başkanlık bugün makamdır ama onun zırhına bürünmek bizim için söz konusu olmamalıdır.

Buna engel yok, atölyemizde hangi ruh haline bürünmek istersek ona bürünebiliriz.

Tepeden tırnağa derilere bürünmek normalde herkesin altından kalkabileceği bir moda hamlesi değil.

Tepeden tırnağa kırmızıya bürünmek istemiyorsanız makyajınızı çarpıcı bir kırmızı rujla tamamlamayı deneyin.

Sadece küçük bir miktarda ürünü göndermek değil, yani herhangi ulusal bir marka kimliğine o ülkede bürünmek amacımız.

Fraklı tarzlara bürünmek isteyen kadınlar kimi zaman daha asi, kimi zamansa daha klasik ama seksi detaylarla derinin cazibesini arttırıyor.

Elbette romantik bir tavra bürünmek etrafa hülyalı bakışlar atmak anlamına gelmiyor.

Kimliklerini saklamak ve mistik bir havaya bürünmek için kukuletalı beyaz kostümler giyen KKK üyeleri güney eyaletlerinde ayrımcılık yasalarının devam etmesi için birçok siyahı asmış, yakmış, döverek öldürmüş ve bombalama olaylarına karışmıştı.