Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
bütüncül
  • sıfat Totaliter

"bütüncül" kelimesinin kullanım örnekleri.

Osmanlı’da mahalle dokusu içerisinde kısmen örtülen, kaybolan anıtsal duvar Cumhuriyet’le birlikte kısmen temizlenmişse de bütüncül bir restorasyon veya koruma müdahalesi gerçekleştirilmemiştir.

Yalnızca yem ve gıda ürünleri sunmak yerine, müşterilerimizin operasyonlarının ve hızla büyümekte olan bir dünyayı besleyebilme becerilerinin sürdürülebilirliğine odaklanarak daha bütüncül ve uzun vadeli bir yaklaşım benimsiyoruz.

Göç yönetiminin salt güvenlik anlayışıyla değil insani boyutuyla da ele alınması gerektiği vurgulanan bildiride, Marakeş'te hükümetler arası konferansta kabul edilen Küresel Göç Mutabakatı'na, göçün tüm boyutlarını bütüncül ve kapsamlı bir şekilde ele alması ve uluslararası alanda daha etkin bir iş birliğinin geliştirilmesi bakımından önem atfedildiği belirtildi.

Bu alandaki çabaların bütüncül bir anlayışla gerçekleştirilmesi zaruretine değinirken, uluslararası sorumluluk ve yük paylaşımı konusu üzerinde durduk.

Her biri ayrı yol haritası, organizasyon modeli, lider, sorumluluk, kurallar manzumesi ve bütüncül yaklaşımlar gerektiriyor.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak engelli kardeşlerimize ve ailelerine bütüncül bir bakış açısı ile hizmet sunmaya devam ediyoruz.

Raporda, enflasyonun hedefin üzerinde seyretmesinde yapısal faktörlerin etkisinin önemli olduğu, enflasyonla mücadelenin ortak ve bütüncül bir çaba gerektirdiği belirtildi.

MHP Balıkesir İl Başkanı Orhan Dereli yaptığı açılış konuşmasında teşkilat olarak üretken belediyecilik, bütüncül yaklaşım birlikte yönetim anlayışı ile tüm belediyelere talip olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde, bakanlık olarak engelli kardeşlerimizin ailelerini bütüncül bir yaklaşımla ele almayı istiyoruz.

Bu sebeple, yeni su kaynaklarını geliştirmek ve havzaları bütüncül yönetmek zorundayız.

Ada bazında, bölgesi ile bütüncül planları olan bir İzmir için, 31 Mart yerel seçimleri bir fırsat.

Sürdürülebilir barış için arabuluculuk uygulamalarının bütüncül olarak desteklenmesi anlayışından hareketle düzenlenen konferansa, Türkiye'den ve yurt dışından yüzü aşkın davetli katıldı.

Eğitim içeriği birey ve aile odaklı bütüncül sosyal destek mantığı ile projelendirilen Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezinde uygun öğrencilerin istihdamına yönelik kurs ve programlar da planlanıyor.

Dönüşen ve değişen dünya ekonomisinde artık kamu, özel sektör ve yerel yönetimler uyum içinde ortak bir vizyona ve bütüncül bir çalışma felsefesine doğru evrilmek zorundadır.

Ama son yoğun bakım koşullarına getiren ve tedavi gerektiren durumu, akciğerlerindeki bir pnömonik infiltrasyon ve akciğer yetmezliğine bağlı diğer sorunlarının da bir bütüncül olarak tedavisinin yapıldığı koşullar var.