Güncel Türkçe Sözlük
bütünleşmek
-
nsz Bütün duruma gelmek
"Boğaziçi'nde yaşayan bir insan, kendisini kapanmış, bütünleşmiş bir mekânda duyumsar." - A. Boysan
"bütünleşmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Hedefimiz üyelerle bütünleşmek bu nedenle en büyük projemiz katılımcı üyeleri olan bir EGİAD.
Rektör Dereli, yaptığı açıklamada, toplumun her kesimini engelli insanlarımızın sorunlarına duyarlı olmaya ve onlara destek olmanın yanında onlarla birlikte bütünleşmek ve sinerji oluşturmaya davet etti.
İlk etapta 100 bin metre karelik alana daha ihtiyaç duyduklarını açıklayan şirket yöneticileri şirketin ileride tüm yatırımlarını Osmaneli de bütünleşmek istiyor.
Sahamızla seyircimizle bütünleşmek ve 3 puan almak ve yeni bir ivme kazanmak istiyorduk.
Evliliği tamamlanmak, bütünleşmek ve bütünlenmek olarak tanımlayan Dr.