Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Bütün durumuna getiren, mütemmim
"bütünleyen" kelimesinin kullanım örnekleri.
Antep fıstığının baklava, tatlı ve çikolata sektörünün çok önemli bir girdisi ve aynı zamanda adı Gaziantep ile özdeşleşmiş geleneksel bir ürün olduğunu ifade eden Acıoğlu, Antep fıstığı ve baklava sektörünün birbirini bütünleyen sektörler olduğunu belirtti.
Her zaman bizi tamamlayan, bütünleyen 'biz' kelimesini birlikte oluşturduğumuz annelerimiz, eşlerimiz, bacılarımız sizlerin günü kutlu olsun.
Müze aynı zamanda konuyu bütünleyen maket ağaç, bitki, hayvan, taş, kaya, su gibi üç boyutlu nesnelere de desteklenecek.
Aileyi bütünleyen çevre şartları, gelişimi en uç noktaya taşıyacak açık bir okuldur.
Bir kalenderlik abidesi olarak kıyafetleri bütünleyen espadrili seviyoruz ve yaz mevsiminin en beğendiğimiz ayakkabı modellerinden olduğunu ilan ediyoruz.