Güncel Türkçe Sözlük
büyültmek
-
-i Bir şeyi büyük duruma getirmek, büyütmek
"Art arda dizdiği engelleri gittikçe büyültüyor." - N. Uygur
- Resim, harita vb.nin daha büyük örneğini yapmak
"Fotoğraf büyültmek." - Abartmak
"büyültmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bizim temel anlayışımız cemiyetimizi küçültmek değil, sosyal aktivite ile büyültmek olacak.
Mobilya sektörümüzü geliştirmek, büyültmek yeterli değil, bununla birlikte büyümeye şehrimizi de hazırlamak durumundayız.
Dört çocuk annesi 38 yaşındaki Kathy Richmond 25 bin liraya göüğslerini büyültmek için takdrdiği silikon implnatlardan sonra hayatı karardı.
Tesis tamamlanıp devreye girdikten sonra da ilk hedefimiz bu dev tesisi daha da büyültmek olacaktır.
Yani gereklilik durumuna göre memeyi dikleştirirken aynı zamanda küçültmek veya büyültmek de mümkün oluyor.
Elmacık kemiklerini büyültmek için üzerlerine ameliyatla yüz protezi eklenir.
Amaç yetersiz elmacık kemiklerini büyültmek ve çıkık hale getirmektir.