Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir
bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma
gelmek
"Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken." - F. H. Dağlarca
- Yetişmek
"İhtiyar Süleyman Çavuş'un ellerinde büyüdüm." - A. Gündüz
- Yaşı artmak, yaşlanmak
"Fakat büyüdükçe o kadar sevdiği bu oyunlara veda etmek lazım gelecekti." - Ö. Seyfettin
- Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak
"İkinci de okuduktan sonra kavga büyüdü." - M. Ş. Esendal
- Sayıca artmak
- Genişlemek
"Barbarosların ülkesi büyüdükçe büyüyordu." - F. F. Tülbentçi
- Önem ve değer kazanmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Donmak, üşümek
Vikipedi
"büyümek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Çavdar, şu an kurum ve kuruma bağlı evlerde 240 yakın çocuğun olduğunu, 12’sinin aileye gitmeye hazır olduğu fakat koruyucu ailelik bilinmediği için bu çocukların kurumda büyümek zorunda kaldığını ifade etti.
Annemle babam tiyatrocu olduğu için tiyatroyla iç içe büyümek gibi bir durum oldu tabii ama tiyatrocu olmamda o günlerden bir büyülenme var mı diye sorarsanız, emin olmamakla beraber hayır diyebilirim.
Tek düze bir kaynak anlayışıyla sadece banka kapısında olarak da bu süreci artık götürmek ve büyümek gelişmek çok kolay değil.
Onun düşüncesinde ve yüreğinde hedefi olan muasır medeniyetler ufkuna ulaşmamız için Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş çizgisinden ayrılmadan büyümek ve gelişmek için daha fazla gayret etmemiz gerekmektedir.
Eğer biz büyümek, güçlenmek ve müreffeh olmak istiyorsak, birliğimizi ve beraberliğimizi sağlamaktan başka şansımızda yok zaten.
İnegöl burada ihtisaslaşmak ve büyümek istiyorsa kendisini ve teknolojisini yenileyecek, İnegöl markasına sahip çıkacak, biz de sizin yanınızda olacağız.
Castro gibi bir adamla aynı mahallede büyümek, top koşturmak isterdim.
Yani ben sadece yeterince olgunlaşmak istiyorum, yeterince büyümek istiyorum.
Elbette plansız büyümek veya açılmak bugünlerde yapılmaması gereken bir şey.