Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Büyütme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Şimdi sesimizin puntosunu yine büyütebiliriz." - N. F. Kısakürek
- Büyütmeye gücü yetmek
"büyütebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
İnsanların mutluluklarını paylaşarak büyütebilmek için önce sıkıntılarını paylaşarak azaltabilme anlayışını merkezimize almamız lazım.
TSO Başkanı Arslan Keleş, devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, ilçeyi büyütebilmek ve yaşadığı sorunları ortadan kaldırabilmek için çalışacaklarını söyledi.
Öncelikle ülkemizde gerçekten bugün yaşadığımız, geldiğimiz noktaya baktığımız zaman en ağır ihlallerin yaşandığı, partimizin de hep sloganı olmuş 'yaşanacak bir Türkiye' hedefine ulaşabilmesi için doğa talanına, doğanın ranta teslim edilmesine karşı bir mücadeleyi örgütleyebilmek, bu mücadeleyi büyütebilmek.
İki çocuk annesi Alkan, çocuklarını kimseye muhtaç olmadan büyütebilmek için bir arkadaşının çalıştığı temizlik firmasında iki yıl önce işe başladı.
İlk evliliğinden iki çocuk sahibi olan Şimşek, eşi hayatını kaybedince çocuklarını büyütebilmek için ikinci bir evlilik daha yapmış.
Kreşte görevli öğretmenlerden Dilara Çap, gazetecilere yaptığı açıklamada, çocukları Atatürk sevgisiyle büyütebilmek için ahşaptan Anıtkabir maketi yaptıklarını söyledi.