Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Büyüme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Şimdiden normal büyüklüğünün bir buçuk katına ulaşan kafası daha ne kadar büyüyebilecekti?" - E. Şafak
"büyüyebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Böyle olunca, mevcut ekonomik yapıda büyüyebilmek için dışarıdan borçlanmak zorunda olan bir ülke.
Çünkü net enerji ithalatçısı konumunda olan Türkiye büyüyebilmek için enerji ithal etmek zorunda olan bir ülke.
Uzun vadede daha fazla büyüyebilmek ancak bu potansiyeli artıracak yapısal reformlarla sağlanır.
Türkiye ekonomisi doğal kaynağa dayalı bir ekonomi olmadığından, büyüyebilmek için üretim yapmış ve imalat kültürü geliştirmiştir.
Özetle, bugünün ağır rekabet koşullarında ayakta kalabilmek ve büyüyebilmek için, firmaların ürünlerini, hizmetlerini, iş yapış yöntemlerini, yapılanmalarını sürekli olarak değiştirmeleri, farklılaştırmaları ve yenilemeleri gerekmektedir.
Vali Aktaş, burada yaptığı konuşmada, hem ülke ekonomisi olarak, hem de firma düzeyinde büyüyebilmek için daha fazla üretmek ve daha fazla istihdam sağlamak gerektiğini kaydetti.
Büyüyebilmek için diyoruz ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bu anayasa değişikliği ile çok daha hızlı, verimli bir yürütme oluşacaktır.
Ülkeler artık gelişebilmek ve büyüyebilmek için dışarıdan gelen sermayeye muhtaç.
Hem ülke ekonomisi olarak, hem de firma düzeyinde büyüyebilmek için daha fazla üretmek ve daha fazla istihdam sağlamak lazım.