Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
bağlamak
  • -i, -e Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak
    "Gemiyi iskeleye bağlamak."
  • Düğümlemek
    "İpi ipe bağlamak."
  • -i Yaraya ilaç koyup bezle sarmak
    "Yarayı bağlamak."
  • -i Denk yapmak, paket yapmak
    "Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak."
  • Anlaşma yapmak
    "İşleri bugün sözleşmeye bağladı."
  • -i Uyulması zorunlu olmak
    "Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır." - Anayasa
  • -i, -e Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek
  • Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak
    "Bu iş beni bağladı."
  • -i Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak
  • 10. -i Geçişi engellemek
    "Bütün yolları bağlamışlar."
  • 11. -i Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek
  • 12. -i Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek
  • 13. Gönlünü kazanmak
    "Bu davranışınız beni size bağladı."
  • 14. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak
  • 15. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak
    "Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba?" - R. N. Güntekin
Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
bağlamak

ilzâm etmek, borçlandırmak.

Zanaat Terimleri Sözlüğü
bağlamak

Değirmenin çalışmasını durdurmak. (Köprü *Şarkikaraağaç -Isparta)

Tarama Sözlüğü
bağlamak
  1. Kapamak.

  2. bk. kapu bağlamak

  3. Durdurmak, alıkoymak, menetmek.

  4. Sarmak.

  5. Hasretmek, tahsis etmek, mütevakkıf bulmak.

  6. Hasıl etmek.

Yazın Terimleri Sözlüğü
bağlamak

Karşılaşma sırasında bir saz ozanının, karşısındakinin sorduklarını bilmemesi ya da aynı uyakla karşılık verememesi, bk. karşıberi.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bağlamak
  1. Akan suyun önüne set yapmak.

  2. Akışı istenilen tarafa çevirmek, yöneltmek.

"bağlamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kötü giderken karaları bağlamak, iyi giderken abartmak yerine, böyle bir yarışın tadını çıkarmak lazım.

Yardıma ve bakıma muhtaç engelli hayvanları hayata bağlamak için Gaziosmanpaşa Belediyesi ile iş birliği yapan beyaz eşya üreticisi firma , kullanım ömrünü tamamlamış ürünlerin parçalarından yürüteç tasarladı.

Kentin kuzeyle güneyini en kısa güzergahtan birbirine bağlamak için ilk olarak 1950'li yılların sonunda gündeme gelen Rize Güney Çevre Yolu, Dağbaşı Küçükçayır bağlantı yolları ve Salarha Tüneli projesi hazırlandı.

Mahkeme heyeti, davayı karara bağlamak üzere duruşmayı 23 Şubat'a erteledi.

Aslan'ın ocak ayında renklerine bağlamak istediği Brezilyalı santrfor, vatandaşı Mariano'yu sosyal medya hesaplarında takibe başladı.

Belediyeleri Kandil'e bağlamak istemelerine mani olduk, belediyeleri milletin hizmetine bağladık.

Hiç kıvırmasınlar, hiç lafı eğip bükmesinler, kendileri Kandil'e bağlıdırlar, bu belediyeleri de Kandil'e bağlamak istediler, biz buna engel olduk, aldık millete bağladık.

Dedektiflik gibi, geçmişin koridorlarında iz sürmek, parçaları bağlamak.

Şüphelilerin üstlerinde ve aracında yapılan aramada 3 adet banka kartı kopyalama aparatı, 1 adet şifre görüntüleyici aparat, 4 adet kopyalama aparatını yerleştirmede kullanılan metal levha, 2 adet kopyalama aparatını bilgisayara bağlamak için kullanıldığı değerlendirilen elektronik düzenek, 1 adet IDE kablosuna takılı mikro kamera, 1 adet şifre görüntüleyici aparat için kullanıldığı değerlendirilen elektronik düzenek, 2 adet cep telefonu ve toplam 2 bin 815 TL para ele geçirildi.

Ekonomideki yaprak dökümünden memnuniyet duymak, krize bel bağlamak hem insani hem de insaflı bir hal değildir.

Şehrin tüm ilçelerini muntazam bir şekilde karayollarına bağlamak amacıyla yaz kış demeden çalışan Büyükşehir, Nizip ilçesinde yol açma ve genişletme çalışmalarına yoğunlaştı.