Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
bağlayıcı
  • sıfat Bağlama niteliği olan
  • dil bilgisi Bağlamaya ve birleştirmeye yarayan: "Ve" bağlayıcı bir edattır
  • Uyulması zorunlu
    "Anayasanın bağlayıcı hükümleri."
  • kimya Kuruduğu zaman yüzeyde film oluşturan, pigment ve dolgu maddelerini bir arada tutan, boyanın uçucu olmayan bölümü
Bilişim Terimleri Sözlüğü
bağlayıcı

Bir izlencenin ayrı ayrı yazılıp derlenmiş kesimlerini birleştiren izlence.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü
bağlayıcı
  1. genel uygulayım:

    1. İki boruyu, iki birleştirme parçasını ya da bir boruyla bir birleştirme parçasını kaçak yapmayacak biçimde birleştirmeye yarayan dökme demir, çelik, seramik parça.

    2. İki borunun ya da bir besleme ağı ile içinde akışkan dolaşan bir örgenin bağlantısını sağlayan, kauçuk, bakır vb. özdekten yapılmış kısa boru.

  2. bilişim:

    1. Elektrikli makinelerde birçok çevrimi bağlayan öğe.

    2. İki makineyi, elektrik bakımından ilişki kurarak bağlayan kablo.

    3. Bir mantık sırasının iki bölümü arasındaki ilişkiyi belirleyen işleç.

  3. elektrik:

    1. Elektrik ağını taşınır bir alıcıya bağlayan parçaların tümü.

    2. Bir ya da birkaç elektrik aygıtının çevrimlerini bağlamaya yarayan düzenek.

  4. demiryolu: Çekitlerde, durduraç kumanda kollarını dingile bağlayan, iki ucunda kumanda kolunun girmesine uygun deliği bulunan parça ya da düzen.

Vikipedi
Bağlayıcı

Bağlayıcı; boya içindeki reçinelere verilen addır.

Boya filminin fiziksel dayanımını sağlar ve bu dayanım sayesinde yapışma, çizilme, darbe direnci, kimyasal maddelere karşı dayanım, korozyon direnci gibi birçok özellikleri bu sayede oluşur. Başlıca bağlayıcı diğer adıyla reçine tipleri akrilik, epoksi, alkid, melamin, poliüretanlardır. Boyanın adlandırılmasında genellikle reçine tipi esas alınır ve bu onu tarifleyici bir göstergedir.

Bağlayıcı (yazılım)

Bağlayıcı, derleyici tarafından object dosyasına çevrilen bir veya birden çok dosyanın birbirleri ile ilişkilendirmesi ve tek bir çalıştırılabilir dosyaya çevrilmesini sağlayan yazılımdır.

Bağlayıcı (anlam ayrımı)
  • Bağlayıcı, Boya içindeki bir madde
  • Bağlayıcı, Bilgisayar programı

"bağlayıcı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Öztürk, bu mahkeme kararı benim için bağlayıcı değildir ve ben bu mahkemeyi tanımıyorum dedi.

Tercihler, bağlayıcı olacağından daha sonra hac konaklama türlerinde değişikliğe izin verilmeyecek.

Seçim sürecinde kamuoyu ile paylaştığımız projeler bizim için bağlayıcı niteliktedir.

AB Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos da mutabakatın sadece iş birliğini artırmak için bir çerçeve oluşturduğuna, bağlayıcı olmadığı için ülkelerin ulusal egemenliklerini tehdit etmediğine ve üye ülkelerin düzensiz göçle başarılı mücadele edebilmesi için imzalanması gerektiğine dikkati çekti.

Tüketici hakem heyetleri, bu yıl itibarıyla 6 bin 860 liraya kadar olan uyuşmazlıklarda tarafları bağlayıcı nitelikte karar veriyor.

İnsanı bağlayıcı, derinlemesine insanı meşgul eden, ruhunu zenginleştiren bir uğraştır.

ADLİ TIP NİHAİ KARAR MERCİİ DEĞİL Savcı ayrıca, takipsizlik gerekçesinde, Adli Tıp Kurumu uzmanlarının bilirkişilik konusunda verdikleri kararların kesin ve bağlayıcı nihai karar nitelikte olmadığını ve şüphenin başka bilirkişi raporu ile giderilebilme yolunun açık olduğuna dikkat çekti.

Bu zamkın türevleri kıvam artırıcı, jelleştirici ve su bağlayıcı olarak birçok işlenmiş gıda maddesinde kullanılıyor.

Konkordato projesi mahkemenin tasdikiyle bağlayıcı hale gelir ve geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan bütün hacizleri düşürür.

Spor hem gençliğimizin, hem de bütün halkımızın genciyle yaşlısıyla, yediden yetmiş yediye bir toplumun sosyal dinamiğinin harekete geçirilmesinin sosyal yaşamının oluşması açısından çok önemli bağlayıcı bir unsurdur.