Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
başörtülü
  • sıfat Başını başörtüsü ile örtmüş olan (kadın)
    "Beyaz başörtülü hanımlar, hep büyük iyilik yükü taşıyorlar gibi ağır ve yavaştılar." - A. Ş. Hisar

"başörtülü" kelimesinin kullanım örnekleri.

Maltepe’de lise öğrencisi başörtülü genç kızın darp edilmesine ilişkin sanık Ayhan Almila K.

Aynı saatlerde, bu cümlenin kanıtı gibi, eline Ermenice “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeniyiz” yazan pankart alıp ilk kez Agos’un önüne gelmiş Fatma Yavuz adlı apaydınlık yüzlü, başörtülü genç bir kadının kameralara konuştuğunu izledik.

Cüsse olarak kendisinden zayıf olan kadına kadın olduğu için ya da başörtülü olduğu için yumruk atmıştır.

Kendisi de başörtülü olan ve üyemiz olan okul müdiresinin feraceli olduğu için bir öğrenciyi okula almadığı kabul edilemez ve inandırıcılığı olmayan bir iddiadır.

Erzurum merkez Dereboğazı Köyü ile Dumlu Beldesi, Olur İlçesi'nin Ormanağzı Köyü, Uzundere İlçesi'nin Çağlayan Köyü, Ilıca İlçesi'nin Söğütlü Köyü, Köprüköy İlçesi'nin Yağan Beldesiyle, Horasan İlçesi'nin Horum Köyü'nden ikişer olmak üzer toplam 14 başörtülü genç kadıın katıldığı yarışmayı, başı açık olan sözleşmeli Ziraat Mühendesi Dilek Öner sundu.

Bugün başörtülü kadınlar, yarın cübbeli, sarıklı, latalı, şalvarlı, mintanlı erkekler.

O gün, Latife Hanım, siyah bir manto, mor başörtülü, peçesiz bir kıyafet giymiştir.

Kadın erkek, başörtülü başörtüsüz, kravatlı kravatsız, takkeli takkesiz milletvekilleri, gazeteciler, televizyoncular, fotoğrafçılar iç içe.

İnançlarımızı yozlaştırmak için başörtülü kadınlarımızı kötülük yapan, para canlısı, hizmetçi rollerinde kullanıyorlar.

Fransa'da birkadın doktor, başörtülü olan annenin kızına bakmayı kabul etmeyerek ayrımcı ifadelerde bulundu.