"başaklanma" ne demek

"başaklanma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu yağışların buğday ve arpanın başaklanma ve dane doldurma dönemi olan mayıs ayında da istenilen şekilde olması halinde, verim ve kalitenin çok iyi olacağı tahmin ediyoruz.

Başaklanma döneminde yine spadmetre ile yapılacak olan ölçümler sonucu kaliteye yönelik üst gübreleme çalışmaları yapılacağı bildirildi.

Başaklanma başlangıcında yine spatmetre yani Klorofilmetre ile yapılan ölçümler sonucu kaliteye yönelik üst gübreleme çalışmaları yapılarak buğdayda verim ve kalite artışı sağlandı.

ürün çeltikler şu an başaklanma döneminde olup hasadının ekim ayı ortalarında yapılması planlanmaktadır.

Ekim yapıldıktan sonra belli bir başaklanma döneminden sonra Tarım İl Müdürlüğü yetkililerince tarla kontrolleri yapılıyor.

Sulu alanlarda basınçlı sulama sistemleri ile entegreli olarak başaklanma döneminde dekara 3 kilogram civarında azotlu gübre uygulanmasının hububatta kaliteyi artıracağı üzerinde önemle durulmuştur.

Buğdayın en fazla suya ihtiyaç duyduğu dönemleri çimlenme, kardeşlenme, sapa kalkma, başaklanma ve süt olum dönemleridir.

Glosa, kışlık, orta boylu, yatmaya karşı dayanıklı, kılçıklı, beyaz başaklı ve başaklanma zamanı erkenci bir tohum olarak biliniyor.

Yağışın fazla olduğu yıllarda kardeşlenme sonu ve başaklanma dönemindeki azotlu gübre miktarı, protein oranını artıracağından atılacak gübre miktarı artırılmalı.

Mevcut meteorolojik verilerinin tarımsal sıkıntıya neden olacak türden olmadığını vurgulayan Demir, özellikle çimlenme, gübreleme ve başaklanma döneminde düşen yağışların verim düşüşünü engellediğini ifade etti.