Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Başlamasına yol açmak
"Operasyonu başlatacak işareti ondan bekliyoruz." - A. Ümit
- Birinin kötü konuşmasına yol açmak
"Akıllı deyyusundan başlatacaksın şimdi." - N. Hikmet
"başlatmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Çin temsilcisi, Avrupa'da da Aves üzerinden yeni bir proje başlatmak için böyle bir hamle yapmak istiyor.
Danon, barış planından, İsrail ve Arap dünyası arasında diplomatik ilişkiler başlatmak ve yatırımları teşvik etmek gibi bölgesel boyutlar beklediğini sözlerine ekledi.
Yani iki eğriden bir doğru çıkmayacağından ülkemizin ve milletimizin geleceğini düşünerek yeniden öze dönüş için milli görüş harekatını başlatmak zorundaydık.
Yazın gelmesiyle birlikte ise gerekli desteği alabilirsek Türkiye Hava Sporları Federasyonu bünyesinde Yamaç paraşütü eğitimleri başlatmak hedefindeyiz.
Alacaklı avukatı, icra takibini başlatmak için Merkezi Takip Sistemi'nde yer alan takip talebini dolduracak.
B, Almanya'da da tedavi gördüğünü, 8 hafta iş görmezlik raporu aldığını, otobüs firması tedavi giderlerini karşılamayınca hukuki süreç başlatmak zorunda kaldığını kaydetti.
Bir arkadaşınızı doğum gününde şaşırtmak veya başkasının hazır olmasını beklerken belki de bir iş görüşmesi başlatmak istediğiniz zaman bu işlem oldukça işinize yarayabilir.