"başvurucu" ne demek

"başvurucu" kelimesinin kullanım örnekleri.

Erzincan'da yaşayan anne ve babasına kendisinden başka bakacak kimsenin olmadığını aktaran başvurucu, konuyu bu kez KDK'ye taşıdı.

Bu sebeple başvurucu yakınlarının ölümüyle ilgili soruşturmanın makul sür'atle yürütüldüğü söylenemez.

Buna göre başvurucu yönünden suç şüphesini doğrulayan kuvvetli belirtilerin bulunmadığının kabulü mümkün değildir.

Başvurucu güvenlik görevlisi, haftalık 70 saat çalıştığını, 30 saatin üzerindeki fazla çalışmasının karşılığının ise eksik ödendiğini söyleyerek fazla mesaisinin tam ödenmesi ya da çalışmalarının karşılığı olarak hafta tatili kullandırılması talebiyle konuyu ombudsmana iletti.

Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümünce ele alınan başvurunun değerlendirilmesinde, ihlale neden olduğu iddia edilen kamusal işlemden başvurucu dernek tüzel kişiliğinin etkilenmediği sonucuna varıldı.

Konutun doğalgaz aboneliği için yeterli şartlara sahip olduğunun belirlenmesi üzerine başvurucu ile abonelik sözleşmesi yapıldı.

İhlale neden olduğu ileri sürülen kamusal işlemden başvurucu dernek tüzel kişiliğinin etkilenmediği sonucuna varıldığı öğrenildi.

Meşru yollardan elde ettiğini belirttiği altın ve nakit paranın, dilencilik yaptığı gerekçesiyle mülkiyetinin kamuya geçirilmesinden şikayet eden başvurucu, itirazlarının derece mahkemelerince dikkate alınmadığını, gösterdiği tanıkların dinlenilmediğini ve etraflı bir mali durum araştırması yapılmadığını, bu gerekçelerle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü.