"badire" ne demek

"badire" kelimesinin kullanım örnekleri.

Akciğerleri ve bağırsakları ile ilgili birçok badire atlattılar, çok şükür 65 günün sonunda bebekleri ailelerine teslim edeceğiz.

Böyle bir badire yaşandığı anda da bizi ayakta tutan en büyük gücümüz, geçmişimizden aldığımız manevi ruhumuz, inancımız ve elbette önümüzde dimdik duran liderimizdi.

Can, partisinin il başkanlığında düzenlediği toplantıda, Türkiye'nin 2002'den bu yana badire ve cenderelerden geçtiğini belirterek, bazı iç ve dış çevrelerin ülkenin gelişiminden rahatsız olduğunu söyledi.

Ülke olarak çok badire atlatmış bir ülkeyiz, geçmişten bugüne çok büyük sınavlardan geçtik.

Fabrikanın genel müdürü Levent Erçıktı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sel nedeniyle çok ciddi badire atlattıklarını söyledi.

Hukuk Müşaviri avukat Mehmet Akyazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbe girişimiyle Türkiye'nin önemli bir badire atlattığını anımsattı.

Osmanlı zamanında Fetret Devri geçirmiş, birçok badire atlatmış bir toplumuz.

Şunu önemle vurgulamak isterim ki Türk yargısı büyük bir badire atlatmış, işgale izin vermemiş çok çabuk da toparlanmıştır.

Bu nedenle de son 6 yıldan beri badire üstüne badire atlatan kent, kimi zaman doğrulmak ve ayakta kalmak için mücadele etmektedir.