Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
baltalayıcı
  • sıfat Baltalama işini yapan (kimse), sabotajcı
    "Adamların kendilerini birer hafiye, birer bozguncu ve baltalayıcı gibi yetiştirmekten başka dertleri yok." - T. Buğra

"baltalayıcı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Turizmi baltalayıcı çığırtkanlık, hanutçuluk gibi davranışlarda bulunulmayacak.

Türkiye olarak son 10 yıldaki büyümemiz gerek içeride gerek dışarıda küresel odaklar tarafından manipüle ediliyor ve kardeşliğimizi baltalayıcı adımlar atılıyor.

Kampanya ile parti teşkilatımızın kampanyası asla birbirini baltalayıcı değil tam aksine birbirini tamamlayacak bir kampanya.

Yenikapı ve Kabataş feribot iskelesinde Arap misafirlerin önünü keserek sektörü baltalayıcı fiyatlar veren, broşür dağıtan bu kişiler tur paketlerini Emniyet güçleri, maliye görevlileri ve TÜRSAB denetimler yapmalı.

İnsan haklarının büyük çapta ihlaline karşı katı bir duruş sergilemeyi reddetmesi, ABD açısından kendi kendini baltalayıcı olduğu kadar vicdansızca da.

Cezalandırmalar, bazen fiziksel ya da duygusal şiddet çocuğun kendindeki eksiklikleri görmesinden çok özgüvenini baltalayıcı ve başarıyı daha çok başarısızlığa sürükleyici bir boyut.

Kıbrıs sorununa kalıcı çözüm bulma çalışmalarının yürütüldüğü bir dönemde Rum Kesimi'nin bu çabaları baltalayıcı girişimlerinin önlenmesi için güvenlik konseyi üyeleri nezdinde de görüşmeler yapılıyor.

Son zamanlarda Cumhur İttifakı ile ilgili aslı astarı olmayan baltalayıcı senaryolar hazırlanıyor.