Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -le Barışmalarını sağlamak, ara bulmak
"Günah çıkartıp dargınları barıştıracağız anlaşılan." - N. Cumalı
Tarama Sözlüğü
İmtizaç ettirmek, uyuşturmak.
"barıştırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bir başka boyuttan da vatandaşımız teknolojiyle barıştırmak için belki başka paydaşlarımızla beraber vatandaşa da eğitim seminerleri düzenleyerek hem bilgilendirme hem de teknolojiyi kullanmayı yaygınlaştırmamız lazım.
Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldiğimizden bu yana, engelli kardeşlerimizi sosyal hayatla barıştırmak ve onları yaşama dair her konuda teşvik ederek ihtiyaç duydukları yardım elini uzatmak, kalplerdeki ve zihinlerdeki engelleri hep birlikte kaldırmak için gayret gösterdik.
Kan davasına dönen olayda aileleri barıştırmak için araya giren Muş Valisi Doç.
Turhal Belediye Başkanı Yılmaz Bekler, göreve geldikleri günden bu yana engelli bireyleri sosyal hayatla barıştırmak ve yaşama dair her konuda teşvik ederek, kalplerdeki ve zihinlerdeki engelleri hep birlikte kaldırmak için gayret gösterdiklerini söyledi.
Yöneticiler bu iki ismi ortak noktada buluşturmak ve barıştırmak için çalışsa da bu konuda henüz istediği neticeyi alamadı.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, göreve geldikleri günden bu yana engelli bireyleri sosyal hayatla barıştırmak ve yaşama dair her konuda teşvik ederek, kalplerdeki ve zihinlerdeki engelleri hep birlikte kaldırmak için gayret gösterdiklerini söyledi.
Şunu söyleyeyim, farkındaysanız 4 Mayıs'tan bu yana hep Türkiye'yi barıştırmak için, Türkiye'yi bir arada tutmak için, uzlaştırmak için çaba sarf ediyorum.