"bariz" ne demek

"bariz" kelimesinin kullanım örnekleri.

Rakibi üzerinde baskı kurmaya çalışan Aliağaspor, defansta bariz açıklar da verdi.

Rakibin bariz üstünlüğüyle hiç istemediğimiz skor oldu ama genel hatlarıyla oynanan oyundan memnunum.

O maçta bariz hakem hataları olmasaydı bugün bu soruları bize sormayacaktınız.

Beşiktaş mücadelesi öncesi ligdeki gidişatımız için son derece kritik olan bu maçta görevlendirilen bu hakeme yönelik camiamız içinde beliren tepkinin son derece haklı dayanakları olduğu, söz konusu hakemin Trabzonspor karnesi incelendiğinde bariz bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Bunun yansımalarını terörle mücadelede, yine sınır ötesi harekatlarda bariz şekilde yaşıyoruz.

Tipik şikayetleri olan ve endoskopide yutma borusu alt ucunda bariz tahribat gözlenen eroziv reflü hastalığında ayrıca pH metre tetkiki şart değildir.

Ancak bu kadar bariz hakkımızın yendiği sezon başından beri tek bir kırmızı kartı olmayan takımımın bu kadar haysiyetsizce hakkının yenmesine karşı bizimde söyleyecek 2 sözümüzün hakkımız olduğunu düşünüyorum.

Buna rağmen eylem ve hizmet arasında illiyet bağı bulunmadığını belirten derece mahkemeleri, bariz takdir hatası yapmışlardır.

Hükümet sistemi değişikliği gibi temel unsurlar içeren anayasa değişiklikleri konusunda, raportörlerin bu kadar kısa süre içerisinde görüş hazırlamış olmaları, raporun anayasa değişikliğine ilişkin objektif, hukuki ve tarafsız değerlendirmeler içermek yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin değişikliğe engel olmaya çalışan Türkiye karşıtlarının yanıltıcı ve abartılı görüşlerine dayandığının en bariz göstergesidir.

Söz konusu oranlama çerçevesinde bugün her iki eczacıdan birinin zor durumda olduğu bariz biçimde görülmektedir.

Söz konusu oranlama çerçevesinde bugün her iki eczacıdan birinin zor durumda olduğu bariz bir biçimde görülmektedir.