"bası" ne demek

"bası" kelimesinin kullanım örnekleri.

Damar genişleyerek, komşu dokulara, akciğere giden atardamara bir bası yapıyor veya boyunda oluşan arkus anevrizmalarıyla beraber boyuna yayıldığı zaman oradaki yapılara, sinirlere bası yapıyor ve buda kötü sonuçların ortaya çıkmasına neden oluyor.

Ünitede bası yarası, venöz ülserler, arteriyal yetmezliğe bağlı ülserler, diyabetik yaralar, radyasyon ve ekstravazasyon yaraları, lenfödem, malnüstrisyon yaraları, enfekte yaralar, ateşli silah yaralanmaları merkezde tedavi edilebilecek.

Bası yarası, venöz ülserler, arteriyal yetmezliğe bağlı ülserler, diyabetik yaralar, radyasyon ve ekstravazasyon yaraları, lenfödem, malnüstrisyon yaraları, enfekte yaralar, ateşli silah yaralanmalarının tedavi edildiği bu ünitede önümüzdeki 5 ay boyunca randevu kapasitesini doldurdu.

Kronik yara bakım merkezinde şeker hastalığına bağlı yaralar, prefabrik damar hastalığına bağlı yarlar, bası yaraları, radyasyon ve ekstravazasyon yaraları, lenfödem, malnütrüsyon yaraları, enfekte yaralar ve ateşli silah yaralanmaları olan yatağa bağlı hastalar takip ediliyor.

Bunlara ek hastalarda kemik ve eklem ağrıları, lösemik hücrelerin karaciğer veya dalakta birikmesine bağlı organlarda büyüme ve bunların karında ele gelen kitle şeklinde hissedilmesi, karın ağrısı, iştah azalması, kilo kaybı, lenf nodlarına yayılma sonucu ele gelen lenf bezleri, göğüsteki lenf bezlerinin ya da timus denilen organın işgali ile havayollarına bası ve geçmeyen öksürük ya da solunum sıkıntısı, bu bezelerin damarlara basısı ile vena cava superior sendromu denilen yüzde ve gövde üst yarısında ödem ve solunum sıkıntısı, santral sinir sistemi metastazı ile baş ağrısı, epileptik nöbet, kusma, görme bozuklukları izlenmektedir.

Mahkeme, dosyanın Adli Tıp Kurumu Grafoloji ve İhtisas Dairesi'ne gönderilerek, 25 Nisan 2016 tarihli rapor ile 18 Eylül 2017 tarihli ek bilirkişi raporunda 4 numaralı sanık olarak belirtilen ve maktulün sırt ve boyun bölgesine bası uygulayan kişinin dosya sanığı M.

Ancak fonksiyone adı verilen otonomi kazanarak fazla miktarda hormon salgılayan veya çevre dokulara bası oluşturarak yutma güçlüğü, boğazda takılma hissi, gıcıklanma veya nefes darlığına yol açan nodüller ile büyüklüğü dolayısıyla estetik kaygılar yaratan nodüllerin tedavileri sıklıkla gerekmektedir.

Akromegalinin tedavisinde amaç hipofiz bezindeki tümörün bası etkisini azaltmak, büyüme hormonu seviyelerini düşürerek ölümcül yan etki riskini azaltmak ve belirtilerin gerilemesini sağlamaktır.

Litografi gravür ve diğer özgün baskı sistemlerinin tümünü gerçekleştirebilecek çok modern bası atölyelerimiz bitti, tamamlandı.

Genelde bulging ve protrüzyon seviyesinde sinirde çok fazla bası oluşmaz.

Daha sonra nefes yolunu tıkan bir şey olduğunu fark edince ters çevirip karnına bası uygulayarak nefes yolunu tıkayan nesnenin dışarı çıkmasını sağladım.