Güncel Türkçe Sözlük
basabilmek
-
-i, -e Basma ihtimali veya imkânı bulunmak
"Bunun fotoğrafını çekip bilmem kaç boya üstüne klişesini yaptırtıp basabilirsiniz." - N. Hikmet
- Basma becerisi bulunmak
"basabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Oğlunun yaralarına pansuman yapan, ayağında yara çıkmasın diye kucağında taşıyan Özoğul'un en büyük isteği, enfeksiyon kapmasın diye emziremediği, acı vermemek için sarılamadığı oğlunu bağrına basabilmek.
Ben inanıyordum ki, Sayın Karalar daha güçlü ve sağlam basabilmek için uyarıları direk en direk almıştır.
Oyunda amaç, çalınan şarkının ekranda beliren notalarını kontrol cihazındaki tuşları kullanarak en doğru şekilde basabilmek.
Üniversiteyi bitiren ve memleketine geri dönen Sinan, yazdığı kitabı basabilmek için sponsor arayışına girer.