Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Bir şeyin sıvı veya yumuşak bir maddenin içine
gömülmesine yol açmak, batmasını sağlamak
"Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı." - C. Uçuk
-
-i Bir işte kazanç sağlayamaz duruma gelmek
-
-i Yitirmek
"Parasını batırdı." -
-i Bir kimseyi çekiştirip iyice kötülemek
"Böyle tükürük saçtığına bakılırsa ya politikadan konuşuyor ya birini batırıyordu." - H. Taner
-
-i Kirletmek
"Üstünü başını batırmış." -
-i Mahvetmek
"Ne saklayayım gaflet ettiğimi / Elimle batırmışım gençliğimi" - C. S. Tarancı
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Kuru meyveyi ıslatmak, yıkamak.
Kire bulamak.
"batırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
İçeriye ilaç gibi bir şey girmedikçe, vücuda iğne batırmak orucu bozmaz.
Dış mihraklar ve faiz lobisi iddialarının da doğru olmadığını savunan İnce, borcunu tahsil etmek isteyen ülkelerin Türkiye'yi batırmak istediğine inanmadığını ifade etti.
Bu dişleri diğer köpek balıklarına, balıklara, ahtapotlara ve kalamarlara batırmak için kullanıyor.
Çuvaldızı önce onlara batırmak yerine önce kendilerine batırabilseler.
Bizi batırmak isteyenlere karşı en iyi mücadeleyi verme zamanı tam da bu zamandır.
Ekonomimizi batırmak için hükümetimizi sıkıştırmak için millete 'bak bunlarla olmuyor, bunları sevmekten, bunlara dua etmekten, bunlara rey vermekten vazgeçin' dedirtmek için nice oyunlar oynandı.
Sadece bu uçağı buraya batırmak değil, buraya kadar getirmek, montajlamak ve suyun altına batırmak adeta bir belgesel gibi oldu.