Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Aşağılık, pespaye
"Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi." - Ö. Seyfettin
- Basit, adi, amiyane, banal
"Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum." - P. Safa
- Herhangi bir özelliği olmayan, sıradan, alelade
-
zarf (ba'yağı) Hemen hemen, âdeta
"Bayağı kanacak gibi oldum." -
zarf Gerçekten
"Bayağı, çocuk gibi sevinirim limonun yarısının durduğuna." - S. F. Abasıyanık
-
zarf Oldukça, epey
"Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." - E. E. Talu
Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
âdî, ale'l-âde (bk. olağan). ~ boyunluluk: âdî kefâlet. ~ ortaklık: âdî şirket.
Tarama Sözlüğü
Evvelki, eski, eskisi.
Eskisi gibi.
Yazın Terimleri Sözlüğü
Anlam özelliği ve sanat değeri olmayan söz, düşünce ve anlatış.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Epeyce, bir hayli, oldukça
"bayağı" kelimesinin kullanım örnekleri.
O sabahtan itibaren bilinçsizce mırıldanan iki küçük kelebek gitti, yerine bayağı etrafı anlayan, bilgiç bilgiç bakan iki balıkçık geldi.
Çok eğlenceli, yolda oyun oynadık, müzik açtık, sohbet ettik bayağı eğlendik, fotoğraflar çektik.
Bu konuda şanssız bir yapımız var, kendimizi Kuzey Avrupa ırkıyla kıyaslarsak onların burun yapılarının bayağı bir gerisindeyiz.
Ayrımcılığın bu en bayağı şekline maruz kalmış kardeşlerimiz için bu dönem belki bir küskünlük dönemi olarak adlandırılabilir.
Çünkü gerçekten oyun anlamında bayağı bir oyun sergilenecek ve daha az faullü bir oyun bekliyoruz.