"bela" ne demek

"bela" kelimesinin kullanım örnekleri.

İngiliz tarzı bir botanik bahçeye dönüştürülen podyumda Malgosia Bela, Alek Wek ve Guinevere Van Seenus gibi modeller yürüdü.

Ülkemizin feraseti, milletimizin arifane duruşu, alimlerimizin dirayetli duruşu ve devletimizin de net bakışıyla bu bela püskürtüldü.

Mavi, yanında çalışan kızlardan birinin eşinden şiddet gördüğünü öğrenince kızı bu beladan kurtarmak ister ancak kızın kocası Mavi'nin başına bela olur.

Bu debeleniş bize ne kültürel, ne sosyal ne de ekonomik yönden bir zenginlik kazandırmayacak sürekli fakirlik ve bela üretecektir.

Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü bahçesinde kaza, bela ve terör olaylarının defi için kurban kesildi.

Milletimizin başındaki bela ve musibetlerin defi ve zalimlerin oyunlarını başlarına dolaması için.

Yapılan anlaşma sonucunu hainliğinin ortaya çıkması an meselesi olan Ateş'in, ardına saklandığı düzmece ilişkisi de başına bela olmaya başlar.

Bu selahiyetten doğacak olan her evlat hayırlı veya hayırsız bizim başımıza bela veya nimet olabilir.

Huzurluk barış kardeşlik olduğu zaman, bela olmaz terör olmaz gözyaşı olmaz.

Kuşçubaşı Eşref'in, 'siz Osmanlı'yı parçaladınız, Arapları, bizlerden kopardınız ama ben sizin başınıza bir bela saracağım ki 100 yıl sürecek' der.

Marksist, Leninist ideolojinin sahiplerinin ve yine dünyada çıkarları olan sahiplerinin başımıza bela ettiği bir güruhtur.

Dünya ve dünyayı yönetmeye çalışanlar akıllarını başlarına almalı, onlara maşalık etmeye dünden birileri hazır olmalı ama o maşaları kullanarak insanlığın başına bela etmesinler, kendileri de bir şekilde bu belaya bulaşıp nitekim bu ateşte yanıyorlar.

Bu vesileyle tekrar diyoruz ki dünya ve dünyayı yönetmeye çalışanlar akıllarını başlarına almalı, onlara maşalık etmeye dünden birileri hazır olmalı ama o maşaları kullanarak başımıza, insanlığın başına bela etmesinler.