Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Belirli duruma getirilmek
"İki pehlivan yenişememiştir ama Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir." - S. Birsel
"belirlenmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, tarihi, kültürel ve turistik potansiyellerin geliştirilerek sektörel kalkınma içinde kullanılması amacıyla, sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenmek üzere, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri oluşturmak, bu sınırlar dahilinde planlı gelişimi sağlamak için her ölçekte plan yapmak, yaptırmak, kültür ve turizm gelişim bölgelerine yatırımları yönlendirmek ve yatırım yapmakla görevli olacak.
Çocukların istismarı ve ihmalini önleme ile ilgili çalışmaların ilk adımı, sorunun boyutlarını ve risk alanları belirlenmek zorundadır.
İşçilerin kesin ölüm sebebi yapılacak olan otopsi ile belirlenmek üzere hastane morguna kaldırıldı.
Okulun, öğretmenin, öğrencinin, velinin, teknolojinin ve devletin rolleri yeniden belirlenmek zorunda.
Altınkurt'un cenazesi, kesin ölüm sebebi belirlenmek üzere İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Ama Maliye Bakanlığına, esas kural bu olmakla birlikte bütçe imkanları dikkate alarak, tutarı da belirlenmek üzere belirli kriterler esas alınarak, geçmiş dönem KDV'nin iadesini de nakden veya mahsuben imkan getiriyoruz.