"belirleyebilmek" ne demek

"belirleyebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yönetimin daha soğukkanlı karar verebilmek ve yeni teknik adamı belirleyebilmek adına bu süreci beklediği öğrenildi.

Şimdi 60 futbol takımıyla görüşmelerimiz devam ediyor ve sonuçlandı ancak bizim hedefimiz 80 ila 100 takımı belirleyebilmek çünkü bizim yaz aylarını da dolu geçirmemiz gerekiyor.

Amacımız, Türkiye'nin yaşlılık politikalarıyla rol model olmasını sağlamak ve evrensel bakım standartlarını belirleyebilmek.

Bezdeki saç tellerinin incelemesi sürüyor Çalışmaları sürdüren polis ekipleri, çocuğun kimliğini belirleyebilmek için çevrede yaşayan yabancı uyruklu şahısları tek tek tespit etmeye başladı.

Büyük olanı yaz ve kış gün dönümlerini belirleyebilmek için kullanılıyordu.

Bu illerdeki parti örgütleri de hem partililerin hem de vatandaşların uzlaşabileceği adayları belirleyebilmek için art arda toplantılar gerçekleştiriyor.

Her ihtimale karşı tedbiri elden bırakmayan polis, kolinin şahsa ait olup olmadığını belirleyebilmek için terminalin güvenlik kamerası kayıtlarını izledi.

Bu süreci hızlandırabilmek adına İdare, Müşavir ve yüklenici, oluşan maliyeti doğru ve tekniğine uygun bazda belirleyebilmek için karşılıklı görüşmekte ve ortak katılımlı toplantılarda en pratik yöntemleri tespit etmek hususunda gayret göstermektedir.