Güncel Türkçe Sözlük
belirmek
-
nsz Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya
çıkmak, tezahür etmek
"Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi." - A. Kulin
- Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür
etmek
"Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu." - O. Hançerlioğlu
- İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz
etmek
"İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi." - E. Şafak
"belirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bugün burada seçimlerde kentimizi temsil edecek milletvekillerimizi belirmek adına temayül yoklaması yapıyoruz.
Belki fiziken Mehmetçiğimizin yanında değiliz ama kalben yanlarında olduğumuzu belirmek için buradayız.
Henüz çıkış nedeni belirlemeyen yangında ev kullanılamaz hale gelirken, itfaiye ekipleri hasar tespiti ve yangının çıkış nedenini belirmek için çalışma başlattı.
Diğer bir destekleyici unsurun ise banka ile ülkemiz arasındaki etkin işbirliği olduğunu belirmek isterim.
Amacımız engellilerin spor yapmasına imkan sağlamak olduğunu bir kez daha belirmek istiyorum.