Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
bellek
  • isim, ruh bilimi Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin
    "Böylelerini dinlediğimizde belleğimizde sözleri hiç mi hiç kalmaz." - S. Birsel
  • bilişim Bir bilgisayarda, programı değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toplayan bölüm
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
bellek

bk. depolama

Felsefe Terimleri Sözlüğü
bellek
  1. İzlenimleri, algıları vb. saklama ve yeniden bilinçte canlandırma yetisi.

  2. İzlenimlerin, algıların vb. saklandığı yer.

Kişi Adları Sözlüğü
Bellek

Cinsiyet: Erkek

  1. Zihnin belleme ve anımsama yeteneği, gücü.

  2. Bellenerek öğrenilen şey.

  3. İşaret, iz.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
bellek

(zooloji)

Zooloji Terimleri Sözlüğü
bellek

Denenen ve öğrenilen şeylerin tanınması ve tekrar edilebilmesi kuvveti; hatırlama.

Bilişim Terimleri Sözlüğü
bellek

Veri ve işlem dizilerinin elektriksel imler biçiminde saklandığı bilgisayar bölümü. Bellek daha çok bilgisayar ana belleğini belirtmek için kullanılır. Yardımcı bellek, dış bellek ya da veri saklama ortamı deyimleriyse, bilgisayar çevresinde, büyük oylumlu veri kümelerinin daha ucuz, buna karşılık daha yavaş erişim öngörülerek saklandığı bellek türleri için kullanılır.

Toplumbilim Terimleri
bellek

İnsanın toplumsal bir varlık olmasını sağlayan, çevresi ile etkileşmesinin sonuçlarını anlığında saklıyabilmesi ve daha sonraki etkinlikleri sırasında bu sonuçları anımsayabilmesi yeteneği.

Eğitim Terimleri Sözlüğü
bellek
  1. Eskiden görülmüş, işitilmiş, koklanmış, tadılmış nesneleri ve türlü yaşantıları yeniden anımsama yetisi.

  2. -Algılanan nesnelerin ve yaşantıların bilinçte iz bırakması, saklanması ve gereğinde yeniden üretilmesi yeteneği.

  3. Zihnin, belleme ve anımsama gücü.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bellek

İşaret, nişan

Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
bellek

Yaşantıları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisinin bilincinde olarak anlıkta saklama gücü.

Fizik Terimleri Sözlüğü
bellek

Bilgi-işlerde bilginin korunduğu ve gerektiğinde erişilebildiği sığaç.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü
bellek

bilişim: İzlencesi değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toparlayan bölüm.

Vikipedi
Bellek (bilgisayar)

Bellek bilgisayarı oluşturan 3 ana bileşenden biridir. ( merkezi işlem birimi – bellek – giriş/çıkış aygıtları). İşlemcinin çalıştırdığı programlar ve programa ait bilgiler bellek üzerinde saklanır. Bellek geçici bir depolama alanıdır. Bellek üzerindeki bilgiler güç kesildiği anda kaybolurlar. Bu nedenle bilgisayarlarda programları daha uzun süreli ve kalıcı olarak saklamak için farklı birimler ( sabit disk - CD - DVD) mevcuttur.

Belleğe genellikle random access memory ( rastgele erişimli bellek) ifadesinin kısaltması olan RAM adı verilir. Bu ad bellekte bir konuma rastgele ve hızlı bir şekilde erişebildiğimiz için verilmiştir. RAM'de sadece işlemcide çalışan program parçaları tutulur ve elektrik kesildiği anda RAM'deki bilgiler silinir. Bilgilerin kalıcı olarak saklandığı yer teker(disk)’dir. Bu iki kavram bilgisayarı kullanmaya yeni başlayan insanlar tarafından genellikle karıştırılır. Bu kavramları açıklamak için en güzel benzetme; bir dosya dolabı ve çalışma masası olan ofistir. Bu örnekte dosyaların kalıcı olarak saklandığı tekeri dosya dolabı, üzerinden çalışılan verilerin bulunduğu belleği ise çalışma masası temsil etmektedir. Bir ofiste dosyalar dosya dolapları içinde saklanır ve çalışanlar üzerinden çalışmak istedikleri dosyayı dolaptan alarak kendi çalışma masaları üzerinde çalışırlar. Bilgisayarda da işlemci üzerinde çalışacağı veriler tekerden belleğe getirilir. Dosya dolabınız ne kadar büyükse, o kadar çok dosyayı saklayabilirsiniz ve masanız ne kadar büyükse aynı anda o kadar çok dosyayı masaya alıp üzerinde çalışabilirsiniz. Bilgisayar ortamında da işler tam olarak böyledir. Teker kapasitesi ne kadar büyükse o kadar çok veri saklayabiliriz ve bellek kapasitesi ne kadar büyükse işlemci o kadar çok dosya üzerinde çalışabilir. Bu benzetmenin bilgisayarın çalışma şeklinden farkıysa belleğe getirilen dosyaların tekerdeki dosyaların bir kopyası olmasıdır. Gerçek dosyalar tekerde saklanmaya devam eder. Bunun sebebiyse belleğin güç kesildiği anda verileri kaybetmesidir. Eğer bellekteki dosya değiştirilirse değişiklerin kaybolmaması için teker üzerinde değişikliklerin kaydedilmesi gerekir.

Bellek (anlam ayrımı)

Bellek aynı zamanda aşağıdaki anlamlara gelebilir:

  • Bellek (bilgisayar)
    • Ara Bellek
    • Bellek adresleme
    • Bellek yönetimi
    • Çekirdek bellek
    • Disk bellek
    • Önbellek
    • Programlanabilir salt okunur bellek
    • Sanal bellek
    • USB bellek
  • Hayvan belleği
    • İnsan belleği
      • Kısa süreli bellek
      • Uzun süreli bellek
Bellek

Bellek, yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücüdür.

"bellek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Teröristler bomba yapımında kullanılan maddeleri ileride kullanmak üzere toprağa gömmüş İddianamede, yapılan yer gösterme işlemi ve araştırmalar neticesinde İstanbul'dan bomba yapımında kullanılan kimyasal maddeleri bidonlar içerisinde 2013 yılında Ankara Çamlıdere Muzri Pağacın mevkine, Bornova ilçesi Çiçekyaka köyü Özbek mevkine, Muğla Ula ilçesi Yelişova mevkine, Eskişehir'e ve İstanbul Şile'deki tespit edilemeyen yerlere örgütün ileride yapmayı planladığı terör eylemlerinde kullanılmak üzere anilin ve nitrometan isimli kimsayal maddeleri toprağa gömdükleri, gömme işlemlerini, gömülen malzemeleri, malzemelerin gömüldüğü yerin gidiş, geliş güzergahını ayrıntılı bir şekilde kameraya çekip, kameradaki görüntüleri flash bellek ile Kuzey Irak'a aktardıkları tespiti yer aldı.

Bellek ve geleneğin kimi zaman birbirinin yerine kullanılıyor olması ve ortaya çıkan anlamsal bozuklar bu iki kavramın sınırlarını belirlemeyi zorunlu kılmıştır.

Diğer taraftan da Kültepe tabletleri, Kültepe'de bulunan Asurlu tüccarların arşivleri tamamen özel şahıslara ait olması ve Anadolu, Mezopotamya, Suriye tarihini aydınlatması dolayısıyla UNESCO Dünya Bellek Listesi'ne alındı, o kütüğe kaydedildi.

Burun ve yanak üzerinde kelebek döküntüsü, cilt döküntüleri üzerinde güneşe maruz vücudun bölümleri, ağız veya burunda yaralar, ağrılı ya da şişmiş eklemler, ateş, kilo kaybı, saç dökülmesi, yorgunluk, derin nefes çekerken göğüs ağrısı, solmuş mor parmaklar, karın ağrısı, böbrek iltihabı baş ağrısı, paranoya, şizofreni, halüsinasyonlar, depresyon, bellek sorunları, nöbetler, kan pıhtıları gibi daha birçok belirtileri vardır.

Müzik bölümü sınavlarında ise adaylara, dikte, müziksel işitme, ezgisel bellek, ritmik bellek, müziksel okuma, müziksel söyleme, müziksel çalma ve mülakattan oluşan tek aşamalı sınavlar yapılıyor.

Talamusun ön orta tarafı, frontal lobun alt tarafı, kaygıdan sorumlu olan amigdala, hormonlarla ilgili olan hipotalamus ve bellek ile ilgili olan hipokampus gibi beyin yapıları.

İş yerinde düzenlenen operasyonda ise tabanca üretiminde kullanılan bilgisayarlı CNC makine, 4 tabanca, 229 fişek, 13 ruhsatsız av tüfeği, 17 kurusıkı tabanca, 1 dizüstü bilgisayar, 1 flash bellek, imalatına başlanmış 72 tabanca gövdesi ve 7 tabanca namlusu ile icra mili yayı, icra pimi, iğne, şarjör vidası, çıkarıcı tırnak yayı, ayak yayı, kızak sürgü tutucu, tırnak çıkarıcı, yay çubuğu, tırnak, gez, tetik kolu, sürgü kilidi, ayak tutucu, boş şarjör, tabanca kabza plastiği, dijital kumpas, manuel kumpas, cetvel, hassas mastar, hassas salgı ölçer, yay tutucu, emniyet mandalı, boş kovan atma tırnağı, horoz itici yay çubuğu, şarjör kilidi, tetik, horoz tertibatı, Magnum 9 milimetre ibareli sürgü, metal plaka, tabanca sürgüsü, şarjör, düğme, tırnak atıcı pimi, emniyet yay başı, tırnak pimi, tetik pimi ve tetik yayı gibi bin 288 tabanca parçası ele geçirildi.

Yavuz, aynı şekilde işlevselliği bozulan kesin kayıtlama bölgesinin de mevcut bellek kayıtlarını yeniden eskiye doğru silmeye başladığını belirtti.

NUC7i3BNH, 32GB'a kadar DDR4 2133 MHz bellek yongasına sahip iki adet SODIMM yuvası ile geliyor.

Kişideki öğrenme, bellek ve planlama bozukluğu, organize etme, olayları sıralama, soyutlama gibi fonksiyonlardaki eksiklikler ve bozulmaların ölçüsüne göre tanı belirlenir.

Alzheimer hastalığındaki esas problem eski hafızayla ilgili değildir ve hastaların çoğunda bu bellek zaten korunmuştur.