Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Birinin benimsemesini sağlamak
"Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı." - M. Uyguner
"benimsetmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
İki kategori halinde düzenlenen yarışmanın en büyük amacının, çok sesli klasik müziği Anadolu insanına sevdirmek, müziğin kültürel zenginliğini sergilemek ve benimsetmek olarak açıklanırken, çok sesli klasik müzik enstrümanlarını yakından inceleme şansı oluşturmasının da hedeflendiği belirtildi.
Bu bakımdan ayçiçeğini yörede yaygınlaştırmak, çiftçilere ve üreticilere benimsetmek en önemli hedeflerimizden.
Mevlana öncülüğünde birleştirici bir ivme kazandıracağı günümüz gençlerine , tasaffufun yüzyıllardır süregelen güçlü tesirlerini benimsetmek amacı ile proje kapsamında ney ve sema dersleri verdiklerini söyledi.
Osman Varol, ormanların ve doğal hayatın önemini çocuklara benimsetmek için ciddi çalışmalar yürütüldüğünü vurguladı.
Amasya Valisi Osman Varol, törende yaptığı konuşmada, ormanların ve doğal hayatın önemini çocuklara küçük yaşta benimsetmek gerektiğini söyledi.
Biz Gölbelen köylü gençler olarak amacımız oluşturmuş olduğumuz grupla bu oyunları yeni kuşaklara aktararak sevdirmek ve benimsetmek.