Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Beslemek işi
"Gerçekten tenimiz kendisini beslemeye mecbur olduğumuz için binlerce güçlüklere sebep olur." - N. F. Kısakürek
- Evlatlık olarak alınarak ev işlerinde çalıştırılan kız,
besleme kız, beslemelik, beslek
"Evin içinde yaşlı bir kalfa ve bir besleme ile kalmıştı." - S. M. Alus
-
sıfat Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları
dolayısıyla körü körüne destekleyen
"Besleme gazete." -
fizik Akım voltajı
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Bir sürece gönderilen ham özdek.
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
Sinema/TV.
Bir elektronik aygıtın çalışması için gerekli gerilim ve akımları oluşturan elektrik düzeni.
Bu düzenin sağladığı elektrik akımı ve gerilimler.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Beslenen, besiye çekilmiş hayvan.
"besleme" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ayrıca “Su yapılarına zarar vermek, dere yataklarında DSİ’den izinsiz kesit daraltıcı her türlü yapı yapmak, mevsimlik akışlı olsa dahi dere yataklarının üzerine yapı yapmak veya izinsiz kapatmak, yeraltı sularına izinsiz besleme yapmak” fiilleri yasaklanıyordu.
Bu hastalarımızdan 766 diş hekimi muayenesi, 155 diş çekimi, 134 tam protez, 51 bölümlü protez, 4 veneer kron, 1 kole dolgusu, 17 tamir , 33 besleme, 5 kron simantasyonu , 1 kroşe ilavesi, 2 alveol düzeltilmesi ve 115 oklüzal aşındırma yapılmıştır.
Mekanik ve RGB LED arkadan aydınlatmalı klavye, yoğun oyun seansları için anında geri besleme ve rahatlık sağlamak için dokunma hissi ve mekanik anahtarlı 2.
Arıotu ile arıcıların ilkbahar döneminde çiçeğin ve balözünün az olduğu ve arıcıların zorunlu olarak ilave besleme yapmak zorunda kaldıkları dönemde doğal olarak çiçekten faydalanmaları sağlanacak.
Fazla azotlu gübre verilmemeli, bitki besleme toprak analizi sonucuna göre yapılmalıdır.
Besleme olarak yetiştiği evden küçük yaşta kaçan Nigar, yıllar sonra kızı Letafet, kalfası Şetaret, bahtsız Besleme Nefaset ve dilsiz Ülfet ile eski mahallesine döner.
Hikayeye göre 1900'lerin İstanbul'unda besleme olarak yetiştiği evden küçük yaşta kaçan Nigar, yıllar sonra kızı Letafet, kalfası Şetaret, bahtsız besleme Nefaset ve dilsiz Ülfet ile eski mahallesine döner.
Aynı şekilde besleme basın ve hükümetin bakanları ise, koro halinde olayı basitleştirme ve önemsizleştirme gayreti içerisinde olmuşlardır.
Eğitimlerde, teorik konuların anlatımını takiben, ana arı yüssüğü, larva transferi, başlatıcı ve besleme kovanlarını hazırlama gibi işlemler uygulamalı olarak yaptırıldı.
Anne köpeğin yavrularını besleyebilmek için yiyecek bulmakta zorlanması üzerine Dakoğlu, İstanbul'a dönüşünü erteleyerek köpekleri besleme kararı aldı.
Memduh Büyükkılıç, Sokak Hayvan Bakım Bölümünce, kış şartlarında besin ihtiyacını karşılandığını ve besleme ünitelerine sürekli yem ve gıda bırakıldığını kaydetti.
Raporlarda çıkan sonuçlar, birincisi küresel iklim değişikliği nedeniyle arılarımızın dirençsiz oluşları, ikincisi aynı arılarımızın besleme yetersizliği nedeniyle veya yanlış besleme nedeniyle bu ölümlerin yoğun olduğu belirtilmektedir.
Park içerisindeki kedi ve köpek besleme noktalarında birinin yanında yavru bir kedinin hareketsiz olarak yattığını gören Aşga, kediyi kontrol ettiğinde sırt kısmının yanık olduğunu gördü.
Fakültedeki öğrencilerle birlikte Kalkınma Mahallesi ve Üniversite içerisine 15 tane hayvan besleme yemlikleri koyduk.
Çocuklar içinde her şeyin düşünüldüğü projede, çocuklar doğa kaşifleri, keçi sağma ve hayvan besleme gibi birçok etkinlikten yararlanabiliyor.