"bilakis" ne demek

"bilakis" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bilakis sanki gelip bizim elimizde ne var ne yok onlara anlamaya çalışan, maktul lehine ve maktulün hakkını hukukunu gözeten bir açıklamadan ziyade muhtamel şüphelileri korumaya çalışan, muhtemel şüpheli için zaman kazanmaya çalışan ve muhtemel şüpheliyi aklamaya çalışan bir süreç olduğu anlaşılıyor.

Cumhurbaşkanımızın ifade ettikleri gibi, kadın ve erkek bazılarının iddia ettiği gibi birbirlerinin rakibi değil, bilakis tamamlayıcısıdır.

İnsan haklarının korunup geliştirilmesi, kamu güvenliğini tehdit eden bir unsur değil, bilakis bireylere onurlu bir yaşamın tüm koşullarını sağlaması yönüyle kamu düzeninin, huzurun ve esenliğin teminatıdır.

Bilakis sokaktaki vatandaş esnaf, tüccar, taksici, çocuk ve genç ne istiyorsa bunların hepsi dinleniyor ve değerlendiriliyor.

Bu ahlaksızca tehdit, bu alçaklık ümmetin ayağa kalkmış öfkesi için bir korku değil bilakis bir bilenme sebebidir.

Batı'nın teklif, hatta dikte ettiği düşünce ve davranış biçimi, insanlığın özlediği huzuru ve güveni tesis edemediği gibi, bilakis huzur ve geleceğe dair umudun daha da zayıflamasına sebep olmaktadır.

Bilakis endüstrileşme diye kıtaları sömürgeleştirdiler, gelişme diye insanları fakirleştirdiler.

Her üçüne de kendi haklarında, bundan sonra münasebetsiz şekilde muhalefet yapmaktan vazgeçmeleri şartıyla, hiçbir tehlike bulunmadığını, memleketin bu felaketli zamanlarında bilakis bütün münevverlerin birlik halinde çalışmaları lazım geleceğini ve bu fikrime iştirak ettikleri takdirde kendileri için namuslu birer çalışma muhiti temin edebileceğimi söyledim.

Ancak maalesef ülkemizde tutukluluk hali kişileri topluma kazandırmaktan çok bilakis onları toplumdan soyutlayıcı önlem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bilakis tekrarlıyorum ki yazar her yönüyle biline, tanına ve sürçülisan ettiyse affola.

Kavga asla bir hak arama kavgası değil bilakis hak hukuk tanımadan bu aziz vatana çökebilme, devletimizi yıkabilme kavgasıdır.

Bilakis hak hukuk tanımadan bu aziz vatana çökme, devletimizi yıkabilme kavgasıdır.