Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Bilme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Yalnızca nesneleri mi bilebiliriz dille?" - N. Uygur
- Bilme becerisi bulunmak
"bilebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Galatasaray'a yardımı olacaktır belki ama bunu bilebilmek çok mümkün değil.
Pizza hamuru tarifi çeşitlilik gösterdiği gibi içlerinden en lezzetli olanı bilebilmek pek mümkün olmuyor.
Şu anda yapılan iş, yargı mensuplarının reisin istediği istikamette karar verebilmek için onun her pozisyonda nasıl düşündüğünü bilebilmek için birlikte yurt gezilerine çıktılar, onunla birlikte yaşamaktalar, birlikte çay toplamaktan, onu dinleyip hayran hayran reise doğru yürümekteler.
Bunu sadece kendinizin bilmesi değil, tüm mesai arkadaşlarımızla bilebilmek gerekir.
Ancak uzunluk ölçülerinin esrarını bilebilmek için ebcet hesabından, arşın, kulaç, karış, adım gibi uzunluk birimlerinden haberdar olmak gerekir.
Kaynaşma ve dayanışma ruhu içerisinde hareket edebilmek, nerede ve nasıl konuşup, nasıl davranacağını bilebilmek önemli özelliklerdendir.
Vatandaş bunu bize verirse bu binayı betonlaştırmadan, tarihi dokuyu bozmadan binayı yaparak ziyaretçi sayısını bilebilmek için bu binayı kullanıp ziyarete gelenleri ve isteklerini bilebiliriz.
Burada en temel maksat, eğitimden de farklı olarak bu sinerjiyi yaratabilmek amacıyla, seçtiğimiz sorunlarda, Muğlalılık ruhunu yaratıp, sorunlara ortak eğilmek, paylaşmayı bilebilmek, iradelerimiz ile birlikte emeklerimizi birleştirerek sonuç elde etmek ve kurumsal bir yapı içinde bu işi yürütmek.