"bilerek" ne demek

"bilerek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ne kadar zorlasalar da, ne kadar tahrik etseler de, ne kadar ajite etseler de biz yaptığımız işin ne kadar haklı ne kadar doğru bir iş olduğunu bilerek yolumuza devam etmeye çalıştık.

PKK bir etnik yapıyı kalkan ya da araçsal olarak kullanıp o bölgede huzursuzluk yapmak, özellikle Ortadoğu’nun içinde bulunduğu tabloyu da fırsat bilerek orada bir emeli gerçekleştirmek üzere faaliyet yürütüyor.

Bilerek geldiniz diyorlar, ne yapsaydık, o kadar emek harcadığımız, atanmak için yıllarca beklediğimiz mesleğimizi mi bıraksaydık?

Günaydın, toplantı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgelerin gelişmişlik farkını en aza indirmek için avantajları ve dezavantajları bilerek çalıştıklarını söyledi.

Evlatlarımıza bilim ne gerektiriyorsa, akıl ne gerektiriyorsa, çağdaş eğitim ne gerektiriyorsa, bilimsellik ne gerektiriyorsa, ilimden gidilmeyen yolun sonunun karanlık olduğunu bilerek evlatlarımızı 21.

Bu sırada yolun karşısına geçmeye çalışan bir grup genç ise kırmızı ışığın yanmasını fırsat bilerek duran araçların önünde birdirbir oyunu oynayarak karşıya geçti.

Maceracı 5 genç, araçların kırmızı ışıkta durmasını fırsat bilerek çevredekilerin şaşkın bakışları arasında birdirbir oynadı.

Ahi'nin 1 Temmuz 2017'de ilçeye bağlı Boğazkesen Mahallesi'nde PKK'lı teröristlerin düzenlediği silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiği olayın gerçekleşmesinde bölücü terör örgütü mensuplarına bilerek ve isteyerek yardım eden, imkan sağlayan, olayın gerçekleşmesini kolaylaştıran şüphelilere yönelik soruşturmanın başlatıldığı belirtilen iddianamede, saldırının ardından Van İl Jandarma Komutanlığı ve Van Emniyet Müdürlüğü ekiplerince olayların araştırılması, faillerinin tespiti, şüphelilerin yakalanması amacıyla kapsamlı çalışma başlatıldığı ifade edildi.

Tam burslu olmayan veya burssuz öğrenciler hangi akademik kadrodan eğitim alacaklarını bilerek paralı eğitime imza atarlar.

Çünkü neden insansız hava araçlarımızla birlikte terörizme karşı büyük bir darbe vuracağımızı ve burada onların hareket etme kabiliyetlerini tamamen kısıtlayacağımızı, bu elde ettiğimiz kabiliyetler gerek istihbari, gerek keşif, gerek gözetleme, gerek operasyon olarak çok üstün bir nitelik kazanacağımızı, mart ayının 15'inden, 20'sinden itibaren ilk kez jandarmamızın da kendi kurumlarımızın da silahlı insansız hava araçlarıyla beraber ve insansız hava araçları kapasitemizi artırarak bu operasyonlara devam edeceğimizi bilerek söyledik, şimdi ciyak ciyak bağırıyorlar, 'Bu insansız hava araçlarıyla beraber niçin operasyon yapıyorsunuz?

Dip dalgası şeklinde gelen bu darbe girişimi, bilerek veya bilmeyerek, gaflet, dalalet ve hatta ihanet içinde olan herkesi derinden sarstı.

İnsanlar sadece dağla silahla terbiye edilsin diye belediyeciliği bilerek yapmıyorlar kardeşlerim.

Üzüleceğimizi, hayal kırıklığına uğrayacağımızı, demoralize olacağımızı ama pes etmeyeceğimizi bilerek yola çıktık.

Biz, köklerimize, değerlerimize bağlı, aramızdaki dayanışmayı sürekli arttıran, hedeflerimizden asla vazgeçmeden, sadece isimleri, insanları değiştirip iktidar olunmayacağını bilerek, aslolanın sistemi, sistemin yanlışlarını, sistemin içindeki bu millete aykırı unsurları değiştirebilmek olduğunu bilerek yolumuza devam edeceğiz.

Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı iki kardeş bakanlık olarak burada hakka, adalete riayet ederek, zamanı geldiğinde düzeltici adımlar da atmayı bilerek bir çaba ortaya koydu.