Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Bileziği olan
- Bilezik takmış olan
"Panjurun gölgesinde beliren altın bilezikli, zayıf bir kadın kolu gördüm." - H. E. Adıvar
"bilezikli" kelimesinin kullanım örnekleri.
Avlusunda taş bilezikli kuyu ve Çalık Ağa ile eşine ait mezarlar da bulunan cami, 2005 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edildi.
Türkiye ve dünya şampiyonalarında bu bilezikli kuşlarımızla yarışırız.
Denizci temasından yola çıkılarak tasarlanan Milford koleksiyonu, çelik bilezikli modellerine, siyah, beyaz, yeşil, pembe, lacivert ve kırmızı gibi renklerde kayış alternatifleri sunuyor.
Zemini beyaz taşlarla döşenmiş olan avlunun sağında çift bilezikli bir kuyu ve önünde taştan yapılmış bir abdesthane bulunmaktadır.
Avlusunda taş bilezikli kuyu ve Çalık Ağa ile eşine ait mezarlar da bulunan cami, 2005 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilmişti.
Bilezikli muhalefet Pakistan parlamentosunda bizi şaşırtan sadece alkış tarzları da değildi.