Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Bir kimseyi bir şeyin üzerine çıkartmak,
oturtmak veya içine yerleştirmek, binmesini sağlamak
"Kadınlar çocuklarını bayram yerinde bir salıncağa, bir atlıkarıncaya bindirmişlerdi." - O. C. Kaygılı
-
-e Taşıt, ön tarafından başka bir taşıta çarpmak veya
bir yere vurmak
"Gemi rıhtıma bindirdi." -
-i, -e Eklemek, katmak
"Vergi üstüne vergi bindirmek."
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Bindirmek || bindürmek || bündürmek
"bindirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Öğrencileri servislere tıka basa bindirmek ve trafik ceza ödemek istemiyoruz.
Biz böyle bir yükü milletimizin sırtına bindirmek gibi bir hakkımız var mı, milletimize soruyorum.
Ayakta durmakta güçlük çeken yaralıyı ambulansa bindirmek için dakikalarca dil döken polis ekipleri, şahsı bir türlü ikna edemedi.
Öğrencileri güvenli bir şekilde araca bindirmek ya da indirmek için trafik de dikkate alınarak uygun yer seçilecek.
Diğer sendromlara göre daha nadir görülen Tarsal tünel sendromu, ayakta oluşan bir rahatsızlık olduğundan dolayı, gün içerisinde ayaklara çok fazla ağırlık bindirmek bu rahatsızlığı tetiklemektedir.
P'yi otomobillerine zorla bindirmek istedikleri iddiasıyla gözaltına alınan T.
E, kadını kolundan tutarak zorla araca bindirmek istedi ve bu sırada otomobili hareket ettirdi.
Beş yıldır hiç durmadan yürüdük, şimdi hep beraber onlara tur bindirmek için yolumuza devam edeceğiz.
Servis araçlarının bakım ve onarımı 6 ayda bir yapılması konusunda da vurgu yapan Söğüt, taşıtların cinsine göre Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre periyodik muayeneleri düzenli takip edilmesi, öğrencileri güvenli bir şekilde araca bindirmek ya da indirmek için trafik de dikkate alınarak uygun yer seçilmesi, öğrencilerin araca bindiğinde kapıların mutlaka kapatılması ve öğrencilerin camlardan sarkmaması için kesinlikle camların kapalı tutulması konusunda uyarılarda bulundu.