Güncel Türkçe Sözlük
-
-e Binme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Dört beş kişi birleşip bir taksiye binebilirler, buna kim karışır?" - N. Hikmet
- Binme gücü bulunmak
"binebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yüzlerce vatandaş, teleferik kabinlerine binebilmek için saatlerce kuyrukta bekledi, izdiham yaşandı.
Durakların olduğu bölümde adeta insan seli yaşanırken, vatandaşlar otobüse binebilmek için dakikalarca beklemek zorunda kaldı.
Metrobüse kaçak binebilmek için canlarını hiçe sayan çocukların izlediği yöntem kameralara yansıdı.
Bu yıl ülke genelinde 6, Eskişehir'de ise 3'üncüsü düzenlenen etkinliğe katılan kadınlar, şehirde özgürce ve rahatça bisiklete binebilmek için kendilerini ve bisikletlerini süsleyerek seslerini duyuruyor.
Atlara binebilmek için adeta birbirleriyle yarışan minikler, hatıra fotoğrafı da çektirdi.
Ancak Boeing'in hipersonik uçağına binebilmek için 20 ila 30 yıl daha beklememiz gerekecek.
Dışarı çıkabilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için 11 yıldır 3 tekerlekli engelli aracı kullanan Karaman, oturma odasının önüne park ettiği aracına kolay binebilmek için evinin penceresini tercih ediyor.
Ama şimdiki anlamıyla şehir içerisinde, trafikte bisiklete binebilmek bir görmeyenin hayal edebileceği bir şey değil tek başına.
Ünlü Dj ise konserin ardından aracına binebilmek için bir süre otelde bekletildi.
Vatandaşlara büyük korku yaşatan köpeklerin belediye ekipleri tarafından toplanılmasını gerektiğini belirten hasta ve yakınları, köpekler nedeniyle, uzun süre otoparkta park halinde bulunan araçlarına binebilmek için beklediklerini de kaydetti.