"birdenbire" ne demek

"birdenbire" kelimesinin kullanım örnekleri.

Devasa bir alev topu, apansız açılıyor önce, sonra birdenbire kapanıveriyor ve kapkara, ama kapkara bir duman ürümeye başlıyor.

Atmosferdeki bulutlar çok fazla yağmur oluşturup birdenbire yağış bırakıyor.

Öykü birdenbire annesi olarak karşısına çıkan Asu konusunda şaşkın ve öfkelidir.

Kendisini neden terk edip gittiğini ve neden birdenbire çıkıp geri geldiğini merak eden Öykü'nün sorularına karşı Asu hazırlıksız yakalanır.

Mumhane köprüsü tesadüfen üzerindeki binalar yıkılınca birdenbire kendisini açığa çıkarttı.

Yani birdenbire uluslararası film festivaline çıkıp da bir derleme toplama değil.

Doktorla görüştükten sonra birdenbire ortadan kaybolan Öykü Demir'e büyük bir korku yaşatır.

Oldukça bıçaksırtı bir olay, birdenbire provokatif, insanların duygularını sömüren, şiddete başvuran bir hale bürünebilirdi.

Böyle birdenbire bazı maddeler koyup, sonra halkı birbirinden koparıp, gerginleştirme hakkına kimse sahip değil.

Yargılama sırasında sanık olan Zarrab ceza tehdidi ve hürriyet vaadiyle birdenbire iftiracı pozisyonuna geldi.

Otomobil kaldırılıp çekicinin üzerine konmak istenirken bağlı bulunduğu halat birdenbire koptu.

Sonra bu dosya, gezi mezi olayları birdenbire çıkınca, Türkiye'de olaylar olunca 2 yıl inmeyen görüşülmeyen dosya disiplin kuruluna indi ve Fenerbahçe'ye bir 2 yıl daha ceza geldi.